Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 2796
  • Yayın
    Kız teknik ve meslek liselerindeki yöneticilerin, etkili liderlik özelliklerinin araştırılması “Kocaeli ili örneği”
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2012) Ayhan, Özlem; Özgeldi, Mürşide
    Bu araştırma; Kız Teknik ve Meslek Liselerinde görev yapan yöneticilerin, öğretmen görüşlerine göre, etkili liderlik özelliklerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırma Kocaeli ilinin 6 ilçesinde bulunan, 8 Kız Teknik ve Meslek Liselerinde görev yapan 218 öğretmen üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma için toplanan veriler SPSS paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bu araştırmada, Kız Teknik ve Meslek Lisesi yöneticilerinin etkili liderlik özelliklerini belirlemek amacıyla; okulda çalışan öğretmenlerin görüşlerine göre; cinsiyet, yaş, branş, eğitim durumu, mesleki kıdem, ve aynı müdürle çalışma süreleri gibi değişkenlerin incelemesi yapılmıştır. Bu araştırmadaki veriler “Okul yöneticilerinin liderlik özellikleri” ölçeği anketi ile toplanmıştır. Öğretmenler okullarında birebir ziyaret edilerek anketler uygulanmış ve gereken yerlerde açıklamalar yapılmıştır. Anket 30 sorudan oluşmaktadır. Araştırmada kullanılan “Okul yöneticilerinin liderlik özellikleri” ölçeği dört alt faktörden oluşmaktadır. Veriler % (yüzde), t-testi, Anova (Tekyönlü varyans analizi), scheffe testi yapılarak yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda “Okul yöneticilerinin liderlik özellikleri” ölçeğine göre okul yöneticilerinin etkili liderlik yeterlikleri; öğretmenlerin, cinsiyet, yaş, branş, eğitim durumu, mesleki kıdem, ve aynı müdürle çalışma süreleri değişkenine göre anlamlı farklılıklar gözlenmiştir.
  • Yayın
    İnsan hakları perspektifinden çocuk işçiliği
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021) İnce, Gözde; Kuçuradi, İoanna
    Bu çalışmanın amacı, çocukluğun yaşamın farklı bir dönemi olduğunun ve yaşamın bu döneminin özelliklerine ve ihtiyaçlarına uygun bir şekilde yaşanması gerektiğinin bilinciyle, çocuğun/insanın haklarının korunmasının/ihlâl edilmemesinin önemini vurgulamak; ilgili uluslararası ve ulusal hukuksal düzenlemelerle çocukların çalışması/çalıştırılması sorununu ele almak, çocuk işçiliğinin çocukların hangi haklarının ihlâline sebep olduğunu ortaya koymak; kişilerin ve devletlerin sorumluluklarına dikkat çekerek çocukların çalıştırılmasının sosyal, politik ve ekonomik nedenlerini sorgulayarak çocuk işçiliğinin önlenmesi için neyin/nelerin gerekli olduğunu belirlemeye çalışmaktır. Çalışmanın ilk bölümünde, tarihsel ve bölgesel açılardan çocuğa ve çocukluğa bakış üzerinde durulmuş ve ardından bu bakış, çocuk işçiliğiyle birlikte ele alınmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde, çocuk işçiliği ile ilgili tarihsel ve hukuksal düzenlemelere yer verilmiş, çalışan/çalıştırılan çocuklar için yapılan bu düzenlemelerin, yürütülen çalışmaların ve denetim mekanizmalarının çocuk işçiliğine son vermeğe yönelik etkisi irdelenmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise, çalıştırılan çocukların hangi haklarının ihlâl edildiği, çocukların çalıştırılmasının neden hala devam ettiği gibi konular sorgulanarak; bunda kişilerin ve devletlerin sorumluluklarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Sonuç kısmında ise insan hakları/çocuk hakları perspektifinden bir bakış ile araştırma süresince devam eden yolculuğun ardından, bir varış olarak değil ama belki bir durak olarak, çocukların çalışmasının/çalıştırılmasının önlenmesi için nelere ihtiyaç duyulduğu belirlenmeye çalışılmıştır.
  • Yayın
    Kuşaklar arası bağlanma stillerinin algılanan evlilik çatışması ve duygusal güvenlik açısından değerlendirilmesi
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2019) Arıcan, Bilge; Erzi, Seda
    Bu araştırmanın iki amacı vardır. İlk amacı genç yetişkinlerin algılanan evlilik çatışmasının, duygusal güvenlik hipotezini ve anne-babaya bağlanma stilleri ile ilişkisini belirlemektir. İkinci amacı ise, genç yetişkinlerin bağlanma puanlarının, anne- babaya bağlanma puanları ve ebeveynlerin kendi anne-babalarına bağlanma puanları arasında ilişkinin düzeyini açıklamaktır. Bu araştırmanın katılımcılarını İstanbul Maltepe Üniversitesi’nde farklı fakültelerdeki çeşitli sosyoekonomik gruptan oluşan 18 ila 26 yaş aralığında (168’i kadın, 33’ü ise erkek) öğrenci ve öğrencilerin ebeveynleri (201 anne- 201 baba) oluşturmaktadır. Genç yetişkin katılımcılara sırasıyla Demografik Bilgi Formu; Anne-Baba Çatışmasını Algılama Ölçeği, Duygusal Güvenlik Ölçeği, Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri II, ve Ana-Babaya Bağlanma Ölçeği verilmiştir. Genç yetişkinlerin ebeveynlerine sırasıyla Demografik Bilgi Formu ve Ana-Babaya Bağlanma Ölçeği verilmiştir. Çalışmanın bulguları algılanan evlilik çatışmasının ebeveyne bağlanma ve duygusal güvenlik alt boyutları ile ilişkili olduğunu göstermektir. Genç yetişkinlerin kaygı bağlanma boyutunun ebeveynlerine bağlanma ve ebeveynlerinin kendi ebeveynlerine bağlanma puanları bakımından anlamlı düzeyde açıklandığı görülmüştür. Bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmıştır.
  • Yayın
    İlköğretim okul yöneticilerinin bilgi yönetimi yeterlilikleri / Competences of elementary school administrators on knowledge management
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2010) Kocadağ, Ali Sururi; Ölçüm Çetin, Münevver
    Bu araştırmanın amacı Kocaeli ve ilçelerinde görev yapan okul müdürleri ve müdür yardımcılarını görev yaptıkları eğitim örgütlerinde bilgi yönetiminin bilginin edinilmesi, bilginin paylaşılması, bilginin kullanılması ve bilginin depolanmasına yönelik kendilerini nasıl değerlendirdiklerine ilişkin görüşlerinin belirlenmesidir.Araştırmada genel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın evreni 2009-2010 eğitim öğretim yılında Kocaeli ili ve ilçelerinde görev yapmakta olan 345 okul müdürü ve 690 müdür yardımcısından oluşmaktadır. Örneklem seçilirken eğitim bölgelerinde çalışan yöneticilerin katılımının sağlanmasına özen gösterilmiştir. Her ilçede örneklem yoluna gidilerek, 13 merkezi okul seçilip araştırma bu okullarda görev yapan 152 okul müdürü ve 231müdür yardımcılarına anket uygulanarak yapılmıştır.Araştırmada İkram Çınar'ın ?Eğitim Yöneticilerinin Bilgi Yönetimi Yeterlilikleri? için uygulanan anket esas alınmıştır. Araştırma için Çınar'dan anket formlarına ilişkin bilgilerin aynen uygulanması için gerekli izin alınmak suretiyle kullanılmıştır.Araştırma sonucunda elde edilen veriler, bilgisayar ortamında SPSS istatistik programı kullanılarak çözümlenmiştir. Verilerin istatistiksel çözümlemeleri için; frekans ve yüzdelik analizler, ilişkisiz grup ?t? testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), tek yönlü varyans analizinde anlamlı farklılaşma bulunduğu durumlarda post-hoc, varyansların homojen olduğu durumlarda Scheffe testi ve hetorojen olduğu durumlarda tamhane istatistiksel teknikler kullanılmıştır.Araştırma sonucunda yöneticilerin, bilginin paylaşılması özelliğine yüksek düzeyde katıldıklarını, müdürlerin bilginin depolanması, bilginin elde edilmesi özelliğine yüksek düzeyde, bilginin kullanılması özelliğine ortalama düzeyde katıldıklarını göstermektedir.Kadın ve erkek yöneticilerin bilginin elde edilmesi, bilginin paylaşılması, bilginin kullanılması ve bilginin depolanması ve genel bilgi yönetimi konusundaki görüşleri birbirine eşit olduğu, Bilginin paylaşılması alt boyutunda fen öğretmenleri bilgiyi daha fazla paylaştığı, kendi doğup büyüdüğü şehirde çalışan ve çalışmayan yöneticilerin genel bilgi yönetimi konusundaki görüşleri birbirine eşit, konu ile ilgili hizmet içi eğitim almış olan yöneticilerde, almamış olanlara göre bilgiyi daha etkin kullandıkları, okul yöneticileri içinde müdür pozisyonunda olanların bilginin elde edilmesi alt boyutunda ve toplam bilgi yönetimindeki yetkinlikleri, müdür yardımcısı pozisyonundaki meslektaşlarından anlamlı derecede daha yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir.
  • Yayın
    Engellilerin iş yerlerinde çalıştırılması için yapılabilecekler üzerine bir araştırma / Operation of the disabled in the work place for research on what can be done
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2010) Eren, Asım; Telman, Nursel
    Dünya tarihinde insan haklarının gelişimine bağlı olarak engellilere yönelik çalışmalar artmış, hizmet anlayışı değişmiştir. Toplumda engellilere acıyarak ve korkarak bakmak yerine, onların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen, kendilerini üreten bireyler olarak görmelerini sağlamak yasal ve toplumsal hedefler haline gelmiştir.Engelliler hayata başlarken normal bireylere göre birçok dezavantajla başlamaktadır. Bu dezavantajlar, sınırları ve işleyişi yasalarla belirlenerek uluslar arası normlara uygun, hatta onlardan daha ileri bir yaklaşım sergilenerek ortadan kaldırılabilecektir.Bu araştırma, engelli bireylerin toplumla kaynaşma ve toplumsal hayata katılmalarını etkileyen bir mekanizma olan istihdam üzerinedir. Ülkemizde, tüm uluslar arası yasalara ve sözleşmelere bağlı olarak çıkarılmış olan ulusal yasalara rağmen engellilerin istihdamı istenilen düzeyde değildir.Türkiye, ekonomik açıdan gelişmekte olan bir ülkedir ve bu sebeple de tüm dünyada olduğu gibi işsizlik ve istihdam, gelirin eşit ve dengeli dağılımı gibi makro ekonomik problemler görev alan hükümetlerin önünde aşılması gereken bir problem olarak durmaktadır. Ülkemizde yürütülen istihdam politikası içerisinde; engellilerin istihdamı yasalarla pozitif ayrımcılığa rağmen işgücü piyasasına katılımları beklenen düzeyde değildir ve önünde aşılması gereken engeller bulunduğu bir gerçektir. Bu araştırma, engellilerin istihdamında engellerin neler olduğu ve bu engellerin aşılması için neler yapılabileceğini tespit etmek amacıyla Kocaeli ilinde 24 işveren ve 34 çalışan engelli üzerinde yapılmıştır. Engelli insanların kamu sektöründe ve özel sektörde iş hayatına katılabilmesi için yapılması gerekenler ele alınmıştır.Engellilerin hem özel hem de kamu sektöründe işe yerleştirilmelerinde hangi şartların arandığı ve engellilerin yeterliliklere ulaşabilmeleri için neler yapılması gerekir sorusuna cevap aranmaya çalışılacaktır. Ülkemizde 8,5 milyon engelli vardır. Engellilerin istihdamı, onları topluma yük olmaktan kurtaracaktır. Engellilerin önündeki engeller kaldırılabilirse engellilikten bahsetmek mümkün olmazdı.
  • Yayın
    Yönetici ve çalışanların proaktif kişilik özellikleri ve ilişkisel bağımlı benlik düzeylerinin karşılaştırılması / Comparison of managers and employees of proactive personality characteristics and relational-interdependent self-construal
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2014) Çini, Pakize Esra; Abacı, Ramazan
    Kişilik bireyi diğerlerinden ayıran ve biricik kılan, duygu, düşünce ve davranışlarının zaman içinde kalıcı hale gelen toplamıdır. Teorisyenlerin birçoğuna göre; sonradan şekillendirilebilse bile, genetik faktörlerin etkisi yadsınamaz düzeydedir. Bireyler birçok kişilik özelliğini sonradan kazanıp, kişiliğini şekillendirebiliyor olsa bile, cesaretin sonradan oluşması oldukça zor görünüyor. Proaktif kişilik özelliklerinin en önemli kaynaklarından birinin de cesaret olduğunu söyleyebiliriz. Cesaret ve hayatın her alanında kullanabileceğimiz 'girişimci' özelliği ise proaktif kişiliğe sahip bireylerin, vazgeçilmez temel taşlarını oluşturuyor. İlişkisel bağımlı benlik kavramının ise birebir incelenip, deneysel sonuçlar da ele alınarak bakıldığında; proaktif kişilik ile arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Çalışma; yönetici ve çalışanların proaktif kişilik özellikleri ve ilişkisel bağımlı benlik düzeylerinin karşılaştırılması ile aralarındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır.
  • Yayın
    Dijital pazarlama stratejileri / Digital marketing strategies
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2018) Saysel, Atilla Emre; Aksoylu, Esra
    Çalışmanın amacı son yıllarda oldukça popülerleşen dijital pazarlama kavramını ve stratejilerini açıklamak ve dijital pazarlamanın tüketicinin satın alma davranışlarına etki etmekte ne derece önemli olduğuna dikkat çekmektir. İlk bölümde genel olarak dijital pazarlamanın tanımı ve içeriklerinden bahsedilip, dijital pazarlamanın önemli stratejilerinden olan arama motoru optimizasyonu yani SEO’ ya yer verilmiştir. Ardından ikinci bölümde sosyal medya pazarlaması açıklanmış, geleneksel pazarlama ile arasındaki farklar irdelenmiş ve örnekler verilmiştir. Üçüncü bölümde ise içerik pazarlama, Google AdWords reklamları ve diğer dijital pazarlama stratejilerine değinilmiştir. İnternete erişimin kolaylaşması ve özellikle mobil cihazlarında yaşanan devrim sonrası firmalar artık dijital ortamda billboard veya televizyon benzeri araçlara göre istedikleri müşteri kitlesine daha rahat ulaşabilmektedirler. Ancak bu hedef kitleye ulaşabilmek için düzgün ve özenli bir dijital pazarlama stratejisi uygulanması gerekmektedir. Dijital pazarlamanın içerisindeki önemli unsurların arasında sosyal medya pazarlaması, Google Adwords reklamları, SEO (Arama Motoru Optimizasyonu), içerik pazarlaması, kullanıcılara toplu olarak atılan mailler ve hatta SMS’ ler bulunmaktadır. Bu çalışmada da bu unsurlar üzerinde durulup tüketiciyi harekete geçirmekte hangilerinin nasıl roller üstlendiklerine dikkat çekilmiştir.
  • Yayın
    İnşaat iskelesi üretimde simülasyon yardımı ile süreç iyileştirme uygulaması / Process improvement with using simulation of scaffolding production
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2018) Özalp, Koray; Türkoğulları, Yavuz Boğaç
    Günümüzde özellikle son zamanlarda yükselen ivme ile gelişen rekabet koşullarında firmalar bu dinamik ve değişken yapıya ayak uydurmak ayrıca kendilerini rakiplerine göre sürekli daha fazla geliştirmek zorundadırlar. Bunu yaparken birçok yol izleyebilmektedirler. Sürekli gelişen ve değişen teknolojiyi firmalarına adapte etmek aynı zamanda doğru uygulanması sağlamak başlıca izlenecek yollar arasında yer almaktadır. Özellikle üretim işletmelerinde bu tür değişimler çoğu zaman işletmelerdeki üretim sistemlerine varsayılanın dışında etki etmektedir. Sistem değişikliklerinin etkili bir şekilde planlanmaması, insan kaynağının yoğun kullanıldığı üretim işletmelerinde hat organizasyonlarının hatalı tasarlanması ve buna bağlı dengesiz iş akışlarının oluşması, üretim veya montaj hatlarında darboğazların meydana gelmesi işletmelerin başlıca problemleri arasında yer almaktadır. Bu çalışma iskele sistemleri üreten bir işletme için uygulanmıştır. İskele sistemleri uygun kalite koşullarında üretildiğinde tüketicinin uzun yıllar kullanabileceği ürünler haline gelmektedir. Son yıllarda belirginliği oldukça artan iş sağlığı güvenliği müfredatları da iskele sistemlerine gösterilmesi gereken önemi arttırmıştır. İskele üretimi ve pazarlama faaliyetleri son yıllarda gelişme göstermiş modern teknoloji ve bilimsel yöntemler belirleyen belirli firmalarda kalite düzeyinin yükselmesi sonucu ise pazardaki rekabet daha da güçlenmiştir. Yapılan bu çalışmada üretim sistemlerinin çalışmasını yavaşlatan ve çalışmasına engel olan hatlardaki darboğazların tespiti ve bu darboğazların ortadan kaldırılması üzerinde simülasyon programı kullanılarak süreç iyileştirme önerilerde bulunulmuştur. Üretim sistemini verimli çalışmasına engel olan hatlardaki darboğaz noktaları simülasyon yardımıyla belirlenmiş ve mevcut durum analizine ek olarak gelecek durum önerileriyle bu problemlerin ortadan kaldırılması ile mevcut sürecin iyileştirilmesi hedeflenmiştir.
  • Yayın
    Zaman serilerinde veri madenciliği öngörü algoritmalarının etkinlik ve verimliliğinin BIST100 hisse senetleri üzerinde gerçeklenmesi / Implementation of efficiency and productivity of time series data mining prediction algorithms on BIST100 stocks
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2017) Erguvan Etgin, Esin; Güvenoğlu, Erdal
    Bu tezde, WEKA veri madenciliği yazılımındaki, 9 zaman serisi öngörü (forecasting) algoritmasının etkinlik ve verimliği, BIST-100 Hisse senetlerinden çeşitli alanlarda seçilen 5 hisse senedinin, 3 farklı dönemli veri setleri üzerinde 1 yıllık öngörüleri yapılarak kıyaslanmıştır. Bu uygulama için, banka, sanayi ve holding sektörlerinden 5 hisse seçilmiş ve algoritmalar, kısa (1 yıl), orta (3 yıl) ve uzun (5 yıl) dönemli, çok değişkenli zaman serisi veri setleri üzerinde uygulanmıştır. Ocak -Aralık 2016 arasındaki 12 aylık dönem için günlük bazda öngörüler ile etkinlik ve verimlilik analizleri yapılmıştır. Tezin ikinci bölümünde, literatür araştırması yapılmış ve ilgili çalışmalara değinilmiştir. Üçüncü bölümde, çalışmada kullanılacak olan tanımlar, algoritmalar, performans ölçüm kriterleri, WEKA uygulaması ve zaman serisi öngörü modülü konuları ele alınmıştır. Ayrıca bu bölümde veri setlerinin hazırlanmasına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde, öngörü uygulaması, algoritmalar ve veri setlerinin performans ölçümleri ve öngörü grafikleri ele alınmıştır. Son olarak beşinci bölümde analiz sonuçları değerlendirilmiştir.
  • Yayın
    Sağlık iletişiminde dijitalleşme: Kamu sağlığı iletişimi bağlamında SABİM / Digitalizatıon in health communication: SABİM in the context of public health communications
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Kaya, Firuzan; Eyüboğlu, Ezgi
    Teknolojik gelişmelerin hız kesmeden ilerlediği günümüzde, iletişim alanı da köklü bir dönüşüm geçirmiştir. Bu dönüşümün merkezinde dijitalleşme bulunmakta birlikte iletişim pratiklerini, araçlarını ve etkileşim biçimlerini temelden değiştirerek birçok sektörde olduğu gibi sağlık iletişimi alanını da etkilemiştir. Dijitalleşme sayesinde sağlık iletişimi, internet siteleri, mobil uygulamalar ve diğer dijital araçlar aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaşma fırsatına sahiptir. Bu noktada kamu sağlığının yararını gözeten Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan ve dijital bir adım olarak anılan SABİM (Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi), halkın sağlığı ile ilgili 7/24 ulaşabilecekleri bir platform sunmaktadır. SABİM’in sağlık iletişimi kapsamında problem çözmedeki rolünün belirlenmesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. İki aşamadan oluşan araştırmanın birinci aşamasında İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı 4 sağlık tesisini ilgilendiren 6926 adet SABİM başvurusu değerlendirmeye alınmış, ikinci aşamada ise Hasta Hakları Biriminde çalışan 20 kişiye derinlemesine görüşme soruları ile yüz yüze uygulanmıştır. Her ikisinde de içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada, dijital bir platform olarak SABİM tarafından bireylerin başvurularına zamanında geri bildirim yapıldığı, sorunların çoğunlukla çözümlendiği ancak sistem kullanıcıları olan Hasta Hakları Birim çalışanlarına göre ise bu durumun değişkenlik gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Yayın
    Üniversite araştırma ve seçim sürecinde sosyal medyanın etkisi: Maltepe Üniversitesi örneği / The influence of social media on university search and selection process: The case of Maltepe University
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Ergül, Yankı; Erhan, Eroğlu
    Bu araştırma, aday öğrencilerin üniversite tercih süreçlerinde sosyal medyanın rolünü analiz etmeyi amaçlayarak gerçekleştirilmiştir. Vaka çalışması yapılan bu araştırmada 153 anket katılımcısı, 30 derinlemesine görüşme katılımcısı ve üniversitenin sosyal medya ekibinin yer aldığı odak grup bulunmaktadır. Bulgular, sosyal medyanın aday öğrencilerin üniversite araştırmalarını şekillendirmede önemli bir araç olarak işlev gördüğünü göstermiştir. Üniversitelerin resmi hesaplarının, kampüs olanakları, akademik kadro ve öğrenci etkinlikleri hakkında paylaşımları, aday öğrencilerin tercihlerinde etkili olmuştur. Akranlarının deneyimlerini yansıtan paylaşımlar da tercihlerde belirleyici bir etken olarak görülmüştür. Bununla birlikte, olumsuz yanları da göz ardı edilmemelidir. Yüzeysel ve reklam amaçlı içeriklerin etkisi, dikkate alınması gereken bir konudur. Diğer taraftan ebeveynlerin de sosyal medyayı tercih sürecine entegre ettiği gözlenmiştir. Üniversitelerin öğrenci odaklı sosyal medya hesapları oluşturması, akranların daha objektif ve kapsamlı paylaşımlar yapması, ebeveynlerin bilinçli bir şekilde rehber materyallerden yararlanması, rektörün aktif sosyal medya kullanımı, sanal kampüs turlarının gerekliliği belirlenmiştir. Sonuç olarak, bu araştırma, sosyal medyanın üniversite tercih süreçlerindeki rolünün anlaşılmasına katkı sağlamış, üniversite seçim sürecine ve gelecekteki çalışmalara ilham kaynağı olabilecek önemli bulgular sunmuştur.
  • Yayın
    Ergenlerin algıladıkları ebeveyn tutumlarının benlik saygıları ve duygusal zekaları ile ilişkisi / Relationships between self esteem and emotional intellegence of parental attitudes perceived by adolescents
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2017) Orçun Yücel, Duygu; Curun, Ferzan
    Bu çalışmanın amacı, ergenlerin algıladıkları anne baba tutumlarının benlik saygıları ve duygusal zekaları ile ilişkisini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda araştırmaya İstanbul ili Kadıköy ilçesinde bulunan İstek Özel Acıbadem Ortaokulundan yaşları 10-15 arasında değişen, 233 öğrenci dahil olmuştur. Katılımcılar, Anne Baba Tutum Ölçeği, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ve Baron Duygusal Zeka ölçeğini doldurmuşlardır. Verilerin analizi için ilk olarak, değişkenler arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla korelasyon analizleri yapılmış, ardından anne baba tutumu ve benlik saygısı değişkenlerinin duygusal zekayı yordama gücünü inceleme amacıyla aşamalı (stepwise) regresyon analizleri yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre söz edilen değişkenlerin birbirleri ile ilişkili olduğu ve duygusal zekanın yordayıcılarının farklı alt boyutlara göre değiştiği bulunmuştur.
  • Yayın
    Bozulmuş yeme davranışları olan bireylerin öznel ve ilişkisel deneyimleri: bir fenomenoloji çalışması / Subjective and relational experiences of individuals with impaired eating behaviours: a phenomenology study
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Bat, Edanur; Başer Baykal, Nur Funda
    Bu araştırmada, bozulmuş yeme davranışları gösteren bireylerin öznel ve ilişkisel deneyimleri ele alınmıştır. Böylece, bozulmuş yeme davranışlarına ilişkin öznel deneyimlerin ve aile, sosyal ilişkiler gibi alanlardaki deneyimlerin bozulmuş yemeyle ilişkisi hakkında bilgi edinmek amaçlanmıştır. Bireylerin deneyimlerinin daha iyi anlaşılabilmesi adına, bir nitel araştırma deseni olan yorumlayıcı fenomenoloji yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın, örneklem grubu belirlenirken ölçüt örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Bu doğrultuda 18-30 yaş arasında bulunan, herhangi bir Yeme Bozukluğu tanısı almamış 396 kişiye Yeme Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği ve Demografik Bilgi Formu uygulanarak bozulmuş yeme davranışları gösteren bireylere ulaşılması amaçlanmıştır. Ölçek toplam puanlarının yüksekten düşüğe doğru sıralanması sonucunda, ölçekten 3 ve üzeri puan alan 40 katılımcıya ulaşılarak çalışmanın ikinci aşamasında yapılacak olan görüşmelerin kapsamı ve içeriği hakkında bilgi verilmiştir. Yapılan bilgilendirmeler sonucunda, görüşmelere katılmak isteyen 13 kadınla görüşme yapılmıştır. Bu görüşmelerde, bozulmuş yeme deneyimiyle ilgili öznel ve ilişkisel deneyimler hakkında bilgi edinmek amacıyla araştırmacı tarafından hazırlanan görüşme sorularından yararlanılmıştır. Görüşmeler esnasında, katılımcıların onayıyla ses kaydı alınmış ve bu ses kayıtları deşifre edildikten sonra analiz edilmiştir. Analizler yapılırken, MAXQDA 22 programından yararlanılmıştır. Yapılan analizlerin sonucunda, ‘ bedenle ilgili deneyimler, bozulmuş yeme davranışları, bilişsel faktörler, duygusal deneyimler, aile ilişkileri ve bozulmuş yeme, sosyal deneyimler ve bozulmuş yeme’ olmak üzere 6 ana tema ve bu temalara ilişkin alt temalar ortaya çıkmıştır. Araştırmanın sonucunda, Yeme Bozukluğu tanısı almayan ancak bozulmuş yeme davranışı gösteren bireylerin öznel deneyimlerinin bedenleriyle ilgili deneyimlerden ve bilişsel, duygusal süreçlerden etkilendiği görülmüştür. Ayrıca; aile üyeleriyle ilişkilerin, aileden gelen bedene-kiloya yönelik yorumların, ebeveynlerle olan ilişkilerin ve ebeveynlerin özelliklerinin de bozulmuş yeme deneyimini şekillendiren faktörlerden olduğu anlaşılmıştır. Tüm bunlara ek olarak, arkadaş ilişkileri başta olmak üzere sosyal ortamlarda diyet-kilo konuşmalarının yapılmasının, yargılanma endişesinin ve sosyal izolasyonun da bozulmuş yeme deneyimi ile ilişkili olduğu görülmüştür. Çalışmanın bulguları, ilgili literatürün ışığında ele alınmış ve yorumlanarak tartışılmıştır.
  • Yayın
    Turhan Selçuk’un Abdülcanbaz çizgi romanının Türk tiyatrosuna uyarlanması
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2019) Demir, Fevzi Sabri; Akören, Ayşe Nesrin
    Popüler kültür kaynağını oluşturmak için, içinde bulunduğu toplumun örf ve adetlerinden, değerlerinden ve yaşam pratiklerinden alır. Bu nedenle içinde bulunulan kültürel olgu kurulmuş düzenin devamlı bir şekilde üretimini ve sunumunu yapar. Çizgi roman’lar ve Tiyatro da popüler kültür ürünleridir. Çizgi roman ve tiyatro toplumdaki tüm kesimlere kolay bir şekilde ulaşarak takip edilebilmektedir. Çünkü çizgi roman’lar yazı ve çizgiyle elimize ulaşmaktadır. Tiyatro da sahneye koyularak yani sözü, el ve vücut hareketleriyle destekleyerek kostüm ve makyaj kullanılarak aktarılmaktadır. Bu iki sanat dalı içerisinde bulundukları sisteme yönelik eleştirel bir tavır takınabilmektedir. Turhan Selçuk’un Abdülcanbaz çizgi romanından da göreceğimiz üzere bu dönemsel olarak açıkça yönetim eleştirilmiştir. Ayrıca tiyatro oyununda da aynı şekilde eleştirel tavır devam etmiştir.
  • Yayın
    Fikir ve sanat eserlerine ilişkin lisans sözleşmesi
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2019) Uğur, Cibrail; Tevetoğlu, Mete
    Bu çalışma, Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı’nda yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır. Tez ile araştırılan konu, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 48. maddesinde ruhsat olarak düzenlenen eser sahibinin eseri üzerindeki mali haklarının kullanılması yetkisinin devridir. Tezin birinci bölümünde genel olarak eser kavramı ile Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda düzenlenen eser kavramı incelenmiştir. Tezin ikinci bölümünde ise, genel olarak sözleşme ile fikri haklara ilişkin sözleşme ve tasarruflar incelenmiş olup daha sonrasında ise konumuzu oluşturan eser lisans sözleşmesi başlığı altında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda düzenlenen eser türleri, eser sahibinin manevi ve mali hakları ile birlikte lisans sözleşmesinin özellikleri anlatılmış olup sözleşmenin benzer diğer sözleşmeler ile karşılaştırılması yapılarak sözleşmenin uygulamada en çok karşılaşılan görünüm biçimleri belirtildikten sonra sözleşmenin hukuki niteliğine ilişkin doktrindeki tartışmalar değerlendirilerek sözleşmenin kurulması ve şekli ile sözleşmenin tarafları ve tarafların birbirlerine karşı borç ve yükümlülükleri anlatıldıktan sonra sözleşmenin hangi haller de sona ereceği sayılarak çalışmamız tamamlanmıştır.
  • Yayın
    Değişken şartlar altında atıksu arıtımında karbon ve besi maddesi gideriminin makine öğrenmesi yöntemleri ile modellenmesi
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Cantekin, Cem; Şahinaslan, Önder
    Artan kentleşme, sanayileşme ve nüfus artışı eğilimleri, birbirinden çok farklı ölçeklerin varlığı ve eksik veri toplanması gibi faktörlerle birleşerek çevre konularında belirsizlik oluşturmaktadır. Su kıtlığının artışı, emisyonlarda sıkı sınırlamalar, mevcut ortaya çıkan kirleticiler ve hızla gelişen kentleşme, mevcut atıksu arıtımı ve çevre sağlığı üzerinde büyük sorunlara yol açmaktadır. Atıksu sistemlerindeki kirleticilerin ve besi maddelerinin giderilmesiyle ilgili karmaşıklık, yüksek dinamik yapısı ve modellerin kontrol sistemlerinin olasılıklara, varsayımlara ve tahminlere dayanmasıyla daha da zorlaşmaktadır. Atıksu arıtımının işletme maliyeti ve performansı, hidrolik/katı bekletme süresi, geri dönüşüm oranı, havalandırma oranları gibi işletme parametrelerinden oldukça etkilenmektedir. Makine öğrenmesi, açıkça programlama uygulanmadan verilere dayalı kalıplar öğrenmeyi ve kararlar vermeyi içeren yapay zeka alanıdır. Makine öğrenmesi algoritmalarının eğitimi, girdi verileri ve çıktı verilerinden oluşan bir veri kümesi üzerinde gerçekleştirilir. Algoritma, eğitim verilerindeki kalıplara dayalı olarak girdi verilerini çıktı verileri ile eşleştiren bir işlev öğrenir. Bu öğrenme süreci sonrasında algoritmaya verilen yeni verilere ait çıktı verilerinin öngörüsünde bulunur. Makine öğrenmesinin birçok farklı türü bulunmakta olup; bunlar arasında yönlendirilmiş öğrenme (supervised), yönlendirilmemiş öğrenme (unsupervised) ve pekiştirme öğrenimi (reinforced) bulunur. Bu çalışmada, karmaşık atıksu arıtımı problemlerini ele almak bağlamında üç önemli model olan karar ağacı regresyonu (DTR), destek vektör makineleri (SVM) ve ileri beslemeli sinir ağı (FNN) modellerinin uygulanmasına odaklanılmıştır. Gerçek bir atıksu arıtma tesisinden alınan 6 yıllık veriler kullanılarak atıksu arıtma sürecine ait çıkış atıksuyundaki kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) ile besi maddesi parametrelerinden toplam azot ve toplam fosfor parametrelerinin seçilen modeller tarafından öngörü performansları incelenmiştir.
  • Yayın
    Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde görev yapan müdürlerin liderlik stillerinin incelenmesi / Examination of Leadership styles of principales working in special education and rehabilitation centers
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2019) Dağlı, Ece; Aşiroğlu, Sevim
    Bu çalışmada özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin müdürlerinin modern liderlik yaklaşımı çerçevesinde kurumlarında benimsedikleri liderlik stilleri ile bu kurumlarda görevli öğretmenlerin ve müdürlerin liderlik stili konusundaki algıları çeşitli değişkenler bağlamında karşılaştırılmıştır. Çalışmada çok boyutlu liderlik stilleri ölçeği (Bass ve Avolio, 1997) kullanılmıştır. Ölçeğin üç boyutu ve 45 maddesi bulunmaktadır. Ölçeğin güvenirlik katsayısı .93’tür. Okul müdürlerine ölçeğin “yönetici formu”, öğretmenlere de “öğretmen formu” uygulanmıştır. Uygulamalardan elde edilen veriler üzerinde önce normallik varsayımı test edilmiş ve katılımcıların ölçek maddelerinden elde ettikleri puan ortalamalarının normal dağılmadığı gözlenmiştir. O nedenle veriler üzerinde nonparametrik testler uygulanmıştır. Ölçeğin boyutları ile kişisel özellikler arasındaki farklılıkları belirlemek amacıyla ikili küme karşılaştırmalarında Mann Whitney U testi, ikiden çok küme karşılaştırmalarında da Kruskal Wallis Testi uygulanmıştır. İkiden çok küme karşılaştırmalarında farklılığın kaynağını belirlemek amacıyla nonparametrik PostHoc testleri yapılmıştır. Ulaşılan sonuçlara göre Bursa ilindeki özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden araştırmaya katılan okul müdürlerinin ve öğretmenlerin çok boyutlu liderlik stilleri ölçeğinden elde ettikleri puan ortalamaları arasında anlamlı düzeyde fark olduğu, okul müdürlerinin benimsedikleri liderlik stillerinin yüksek düzeyde, öğretmenlerin okul müdürlerinde algıladıkları liderlik stillerinin ise orta düzeyde olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin ve okul müdürlerinin çok boyutlu liderlik ölçeğinin alt ölçeklerinden elde ettikleri puan ortalamaları kişisel özelliklerine göre farklılaşmaktadır. Araştırmada elde edilen bulgulardan hareketle, liderlik stili açısında öğretmenler ve okul müdürlerinin farklı düşündükleri, okul müdürlerinin liderlik stilleri algılarının yüksek olduğu ancak öğretmenlerin bunu orta düzeyde gördüğü dolayısı ile bu araştırmanın ilgili alan yazın için önemli sayılabilecek sonuçlara sahip olduğu ve yapılacak ilgili araştırmalara yol gösterici olabileceği söylenebilir.
  • Yayın
    Sürdürülebilirlik kavramı, konut model ve yerleşimlerinin incelenmesi / Examination of the concept of sustainability, housing models and settlements
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) İdin Altürk, Perihan; Yazar, Nadide Ebru
    Bu çalışma sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde yüzen evleri ve yüzen şehirleri ele almaktadır. Öncelikli olarak sürdürülebilirlik kavramının ve su üstü yaşam alanlarında sürdürülebilirlik kriterlerinin araştırıldığı bu çalışmada, bir kısmı uygulanmış ve bir kısmı tasarım sürecinde olan, örnek çalışmalar incelenmiştir. Örnek çalışmalardan bazıları The Float ve Wikkleboat gibi yüzen evler ve Tianjin City ve Oceanix City gibi yüzen şehirlerden oluşmaktadır. Malzeme kullanımı, yenilenebilir enerji, atık yönetimi, sualtı habitatının korunması, gıda kaynaklarının yönetimi, ulaşımın kurgulanması ve yeşil çatı gibi kriterlerin belirleyici olduğu çalışmada seçilen örnek projeler değerlendirilmiş ve karşılaştırmalı tablolar sunulmuştur. Sonuç bölümünde, su üstünde yaşamın sunduğu avantajlar ve henüz üstesinden gelinemeyen sorunlara değinilmiş ardından Türkiye özelinde potansiyelleri sorgulanmıştır.
  • Yayın
    Türkiye’de dış politika krizleri ve medya’ya yansıyan “Yalnız Türkiye” algısının gençler üzerindeki etkisi / Foreign policy crises in Turkey and effect on young people the perception of only turkey reflected in the media
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Topçu, Seyhan; Kihtir, Arzu
    Bu tezde Türkiye’nin dış politika konjonktüründeki yerinin toplum tarafından nasıl görüldüğü Türkiye’de medya faaliyetlerinin ilk ve en önemli basamağı olan yazılı basındaki haber inisiyatifi üzerinden tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu minvalde Türkiye’de dış politikada krizleri özelinde yazılı basında yer alan haber ve açıklamalarda öne çıkan “Yalnız Türkiye” vurgusu odak konusu olmuştur. Türkiye’nin uluslararası arenada bilinçli ve organize bir ittifak ile bölgesinde ve politikalarında yalnız bırakıldığı algısı sıkça gündeme gelmekte ancak farklı yayın politikasına sahip medyalarca yaratılmak istenen algı değişebilmektedir. Türkiye’nin kendi hataları ile yalnızlaştığının yanında özellikle yalnızlaştırıldığı şeklinde görüşler süregelmektedir. Kuramsal manada hegemonyaya işaret eden bu durumun, basının oluşturduğu bu haber- algı örgüsünün toplum tarafından nasıl görüldüğü, nasıl alımlandığı ve bir hegemonyanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti medya yolu ile iletişimin son halkası olan halkın ne düşündüğünü tespit etmekle mümkün olacaktır. Bu ön kestirimden hareketle bu çalışmada, ortaya koyduğu varsayımlarını güncel olarak açıklamaya yönelik ayrıntılı basın incelemesine yer verilmiş ve dış politika kriz haberleri özelinde basına yansıyan “Yalnız Türkiye” algısının gençler üzerindeki etkisi, yapılan yüz yüze görüşmelerle tespit edilmeye çalışılmıştır. Yapılan basın incelemesinde araştırma varsayımları ile örtüşen Türkiye’nin haklılığı ve ulusal çıkar yönünde bir haberleştirme yapıldığı ve yüksek düzeyde hakim okuma hedeflendiği görülmüştür. Yapılan yüz yüze görüşmelerin değerlendirmesinde genç katılımcıların medya metinlerinde müzakereci bir okuma gerçekleştirdiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca genç katılımcılar Türkiye’nin jeopolitik konumu, dini ve kültürel yapısı gibi doğal kazanımlarının üzerine evrensel boyutta farklı değerler katması ve ekonomik standartlarını arttırması gerektiği yönünde beklentilerini dile getirmişlerdir. Katılımcıların yüzde 67’sinin Türkiye’nin yalnızlaştığını düşündüğünü dile getirdiği araştırmada genç katılımcıların Türkiye’yi görmek istediği ana skalanın batı coğrafyaları olduğu tespit edilmiştir.
  • Yayın
    Gündelik yaşam pratikleri ve yaşlanma sürecinde taktik ve stratejiler: Fatih ve Bakırköy örneği / Tactics and strategies in daily life practices and aging process: The case of Fatih and Bakırköy
    (Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Bilir, Tule Gültekin; Varışlı, Berfin
    Bu çalışma İstanbul ilinde Fatih ve Bakırköy ilçelerinde yaşayan bireylerin gündelik yaşam pratiklerinde yaşlanmaya yönelik eylemleri Michel De Certeau'nun taktik ve stratejileri kavramları çerçevesinde analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, gündelik yaşamda yaşlanan bireylerin rutin eylemleri “gündelik yaşamdaki pratikler”, “yaşın ilerlemesi ile bireyde meydana gelen değişimler”, “yaşlanmayı önlemek veya geciktirmek için yapılan strateji ve taktikler” ve “yaşlanmaya ve yaşlılığa yönelik algı” ana temaları etrafında analiz edilmiştir. İki ilçe arasında sosyoekonomik dağılım, kültürel değerler ve yaşam görüşleri farklılıkları incelenmiştir. Bu kapsamda Bakırköy’de stratejilerin; Fatih’te ise taktiklerin sayıca ön planda olduğu görülmektedir.