Maltepe Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Maltepe, Maltepe Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Meme estetiği ameliyatı geçirmenin öz bakım gücüne etkisi / The effect of undergoing breast aesthetic surgery on self-care
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Güneş, Ali Mert; Doğan, Hatice
Bu çalışmada meme estetiği ameliyatı olacak hastaların tanımlayıcı bir çalışma ile öz bakım gücünün ölçülmesi hedeflendi. İstanbul ilinde hizmet veren bir özel üniversite hastanesinde. Şubat 2023 – Temmuz 2023 tarihleri arasında meme estetiği ameliyatı olacak olan 80 hasta ile hem ameliyat öncesi yüz yüze tekniği ile hem de ameliyattan bir hafta sonra telefon görüşmesi ile gerçekleştirildi. Araştırma verileri ‘Hasta Tanıtıcı Formu’ , ‘Ameliyat ile İlgili Bilgi Formu’ ve ‘Öz Bakım Gücü Ölçeği’ ile toplandı. Verilerin analizinde SPSS (Statistical Package Program for Social Science) 21.0 programı kullanılarak analiz edildi. Öz bakım gücü ölçek puanlarının normallik sınamasında Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk testler kullanılmıştır. Gruplardaki örneklem büyüklüğü 50’den büyük olduğundan Kolmogorov-Smirnov testi dikkate alınmıştır. Analizlerde güven aralığı %95 (anlamlılık düzeyi p<0,05) olarak belirlenmiştir. Araştırmaya katılan hastaların öz bakım gücü ölçek puan ortalamasının ameliyat öncesi 139,66±13,27; ameliyat sonrası 141,25±13,43 olduğu, ameliyat sonrası öz bakım gücü daha yüksek olmakla birlikte ameliyat öncesi ve sonrası öz bakım gücü arasında anlamlı farklılık olmadığı belirlendi. Meme estetiği ameliyatı hastaların öz bakım gücünü etkilemediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle yaygın olarak tercih edilen bir seçenek olduğunu söyleyebiliriz.
Çevik proje yönetimi, iş talepleri, iş kaynakları, psikolojik sermaye ve işe tutkunluk ilişkilerinin incelenmesi / Examination of the relationships between agile project management, job demands, job resources, psychological capital and work engagement
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Kaya, Efe; Özgeldi, Mürşide
Bu çalışma bilişim çalışanlarının çevik proje yönetimi, iş talepleri, iş kaynakları, psikolojik sermaye ve işe tutkunluk düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu Türkiye’de yaşayan 413 bilişim çalışanından oluşmaktadır. İlişkisel tarama modeli ile yürütülen çalışmada veri toplama aracı olarak katılımcılara anket uygulanmıştır. Araştırmada çevik proje yönetimi, iş talepleri, iş kaynakları, psikolojik sermaye ve işe tutkunluk kavramlarının aralarındaki ilişkiler incelenmiştir. Bunlara ek olarak iş talepleri, iş kaynakları ve psikolojik sermaye ile işe tutkunluk aralarındaki ilişkilerde çevik proje yönetiminin düzenleyici rolü araştırılmıştır. Araştırma bulgularına göre çevik proje yönetimi ile iş kaynakları, psikolojik sermaye ve işe tutkunluk arasında pozitif yönlü ilişki vardır. İş kaynakları, psikolojik sermaye ve işe tutkunluk aralarında da pozitif yönlü ilişki vardır ancak bu ilişkilerde çevik proje yönetiminin düzenleyici rolüne rastlanmamıştır. Son olarak iş talepleri ile çevik proje yönetimi ve iş kaynakları arasında negatif yönlü ilişkiler tespit edilmiştir.
Kadınlara sunulan dans ve hareket temelli psikososyal desteğin karma desen ile değerlendirilmesi / Evaluation of dance and movement based psychosocial support presented to women with mixed design
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Çelik, Sena; Ulugün Tuna, Tuğçe
Bütünsel iyi oluş için beden temelli pratikler kadim öğretilerce yüzyıllardır uygulanmış, günümüzde ise en yeni bilimsel araştırmalar beden odaklı terapi yöntemlerinin biyo-psiko-sosyo-spiritüel iyi oluş için gerekliliğini ve önemini kanıtlamıştır. Sadece bilişsel müdahale sunan geleneksel konuşma terapilerinin iyileşmede sınırlı kalması “bedene dönüş”ü zorunlu kılmıştır. Uluslararası alanda beden odaklı yaklaşımlara dair uygulama ve araştırmalara oldukça rastlanırken, Türkiye’de bu alana dair çalışmalar çok azdır. Tez kapsamındaki bu araştırma ile dans ve hareket temelli psikososyal desteğin karma desen ile değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında 8 kadın katılımcıyla dans ve hareket temelli 8 oturumdan oluşan psikososyal destek gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın nitel deseni kapsamında uygulama sonrasında katılımcılarla derinlemesine görüşmeler yapılmış ve yorumlayıcı fenomenolojik analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırmanın nicel deseni kapsamında katılımcıların oturumlar öncesi ve sonrası beden farkındalığı, öz şefkat ve otantisite düzeyleri ve bu kavramların alt boyutlarını karşılaştırmak üzere Çok Boyutlu Bedensel Farkındalık Değerlendirmesi-II (MAIA-II), Öz Duyarlılık Ölçeği ve Otantiklik Ölçeği ön test-son test olarak katılımcılara sunulmuştur. Veriler, Bağımlı Gruplar T-testi ve Wilcoxon İşaretli Sıralar testi ile analiz edilmiştir.
Araştırmanın nitel analizi sonucu “Dans ve hareket temelli psikososyal grup desteği ile zihin beden ve enerji bütünlüğünün deneyimlenmesi” ana teması kapsamında 4 temaya “(1) Güvenle Gelen Otantisite: Özgürleşmenin Bedenlenmesi, (2) Yeniden Bağlantısallık: ‘Mucizevi Bir Şey’, (3) Öz-regülasyon: ‘Aşağıdan Yukarıya’ İşleme, (4) Bireysel ve Toplumsal İhtiyaçların Fark Edilmesi” ve bu temalara ait 12 alt temaya ulaşılmıştır. Nicel bulgular kapsamında katılımcıların dans ve hareket temelli uygulama sonrası Bedeni Dinleme (t(8)=-2.49, p<0.05), Öz Düzenleme (t(8)=-2.79, p<0.05) ve Otantik Yaşam (t(8)=-2.38, p<0.05) düzeylerinde anlamlı bir artış olduğu görülmüştür. Elde edilen nicel ve nitel bulgular birlikte tartışılmıştır. Bulgular ışığında, bireysel ve toplumsal iyileşme için dans ve hareket temelli uygulama ve araştırmaların arttırılması önemli görülmüştür.
A CEFR based comparative evaluation of Speakout, Englısh file and Face to face intermediate coursebooks in terms of writing activities / Speakout, English file ve Face to face orta düzey ders kitaplarının yazma etkinlikleri açısından CEFR temelli karşılaştırmalı değerlendirmesi
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Karabıçak, Ebru; Töngür, Abdullah Nejat
This study evaluated three intermediate level coursebooks, Face to Face, English File and Speakout, which are used for teaching English in Türkiye and in many other countries, according to the intermediate level criteria of the written production skill of the Common European Framework of Reference for Languages. The study also aims to find out to what extent the writing activities in Face to Face, English File and Speakout coursebooks are designed according to the criteria for written production defined by the Common European Framework of Reference for Languages, as well as how these three coursebooks are similar and different in terms of the writing skill criteria of the Common European Framework of Reference for Languages. In this comparative study, content analysis, a qualitative research method, was used to collect data. The collected data were then analyzed and presented in tables. After scanning the writing activities unit by unit, all relevant expressions were categorized under the criteria of written production skill specified in the Common European Framework of Reference for Languages, namely ‘overall written production’, ‘creative writing’, ‘reports and essays’ and saved in Microsoft Word. According to the results of the study, it was found that all three coursebooks were designed by taking into account the writing production criteria of the Common European Framework of Reference for Languages, yet they displayed different distributions. However, it was found that Speakout coursebook showed a more balanced and homogeneous distribution, followed by Face to Face and English File.
Göçmenler ve yerel halk açısından toplumsal uyum Yalova’da sosyolojik araştırma / Social harmony for immigrants and local people sociological study in Yalova
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Gül, Orhan; Değer, Ferhat
Küreselleşen dünyada birçok toplumsal dinamikle bağlantılı olarak değişen uluslararası göç sürecinin Türkiye açısından da zamanla farklı bir boyut kazandığı anlaşılmaktadır. Yakın zamana kadar Türkiye’ye transit göç şeklinde gerçekleşen ulusötesi göçün 1980’ler itibariyle Türkiye’yi büyük ölçekli, sürekli ve karmaşık bir göç ülkesi haline getirdiği görünmektedir. Fakat son on yılda gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yaşanan gelişmeler sonucunda yeniden önemli ve kitlesel göç hareketlerine tanık olunmasıyla Türkiye’nin konumunda da önemli değişiklikler meydana geldiği anlaşılmaktadır. Özellikle yakın coğrafyamızda yaşanan siyasi baskılar, savaş ve güvenlik endişeleri geniş halk kitlelerini can korkusuyla ülkelerini terk etmeye zorlarken coğrafyamızda yaşanan bu gelişmelerin Türkiye’yi göç yolculuğunun son durağı yani hedef ülkesi konumuna getirdiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda Yalova şehrinin de 2010’lardan sonra artan kitlesel göçlere hedef olduğu görünmektedir. Çeşitli sebeplerle ülkelerini terk eden insanların göç ettikleri yeni yere uyumla ilgili birçok sorunla karşılaşmaları muhtemeldir. Göç kaynağı ile hedef ülke arasında kültürel ve sosyal olarak önemli ölçüde farklılıklar olabilir. Değişik ülkelerden göç eden farklı kültürel geçmişe sahip göçmenler göç ettiği yerde göç edilen toplumla farklı şekillerde kültürel etkileşim içinde bulunabilir. Kitlesel göç sonucunda göç alan toplumda önemli kültürel, sosyal ve yapısal değişikliklerin olması beklenebilir. Bu çalışma kapsamında; Yalova’ya 2010’lardan sonra en fazla göç gerçekleştiren Suriye, Irak, İran, Afganistan, Mısır ve Rusya çevre ülkelerden farklı uyruktan göçmenlerin Yalova’ya uyum süreçlerini göçmen grupların ve ev sahibi konumundaki kent sakinlerinin nasıl deneyimledikleri ve yorumladıkları, benzeşen ve farklılaşan yönleriyle ele alınmıştır. Yerli halkın göçmenlerle olan etkileşiminin kapsamlı boyutlarına ve göçmenliğe bakış açılarına odaklanmayı amaçlayan çalışmada, nitel araştırma teknikleri tercih edilmiştir. Böylelikle yerli halkın göçmenlerle bir arada yaşamaya ilişkin deneyimleri, yorumları ve kurulan ilişkilere yüklenen anlamları, kişilerin kendi anlatıları üzerinden anlamlandırılmaya ve keşfedilmeye çalışılmıştır. Yalova’da yapılan saha araştırmasında maksimum çeşitlilik örnekleme ile Irak, Suriye, İran, Afganistan, Mısır ve Rusya gibi değişik ülkelerden göç eden farklı kültürlerden 18 göçmen katılımcı ve 15 yerel halktan katılımcıyla yarı yapılandırılmış mülakat formu aracılığıyla görüşme gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler betimsel analiz tekniğiyle kavramsallaştırılarak uyum ve göç kuramları çerçevesinde analiz edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre göçmenlerin çoğunlukla yerel halkla kültürel temasta bulunurken bir taraftan da kendi kök kültürlerini sürdürerek Yalova’daki toplumsal yaşama uyum çabası içinde olduğu görünmektedir. Yerel halkın dışlaması veya ayrımcılığı nedeniyle göçmenlerin marjinalleşmesinin ise daha az da olsa olası olduğu söylenebilir. Diğer taraftan yerel halkın ise çoğunlukla çokkültürlü yaklaşıma uzak olduğu göçmenlere yönelik “eritme potasını” tercih ettiği söylenebilir.