Bir problemin varlığı: Erken çocukluk döneminde eğitim hakkı

dc.authorid0009-0000-7260-3386
dc.contributor.authorBayam Yıldırım, Hatice
dc.date.accessioned2024-10-02T12:28:04Z
dc.date.available2024-10-02T12:28:04Z
dc.date.issued2023
dc.departmentMaltepe Üniversitesi
dc.description.abstractCOVID-19 pandemisinin başladığı 2020 yılında, birçoğumuz ekran başındaydık ve olan bitenleri şaşkınlık içerisinde izliyor, her gün yeni bir belirsizlikle karşı karşıya kalıyorduk. Eğitim öğretime, 16 Mart 2020’de bir hafta ara verilmesinin ardından, bu süreye gelen yeni uzatmalarla, okullarda eğitimin yüz yüze devam etmesi belirsiz bir hal almıştı. Hızlı bir şekilde çevrimiçi eğitim olanağı değerlendirildi ve 24 Mart 2020 tarihinden itibaren uzaktan eğitime geçiş yapıldı. Birçok öğretmenin ilk kez deneyimlediği çevrimiçi eğitim ortamı, alışılagelmiş sınıf ortamından daha farklı bir yapıdaydı. Çevrimiçi ortam teknolojik altyapı/ekipman ile teknoloji bilgisi de gerektiriyordu. Bir kısım yeni nesil öğretmen genel olarak bu olanaklara sahipken, klasik öğretim metotlarının dışına çıkamamış öğretmenler açısından zorlayıcı bir durumdu. Öğrencilerin çevrimiçi derslere katılabilmesi için de teknolojik altyapı ve ekipmanın sağlanması gerekliydi. Bununla birlikte öğrencilerin yaşları küçüldükçe, bu teknolojik aletlerin kullanımı açısından da bir ebeveyne bağlılık durumu söz konusu oluyordu. Bu koşullar, ekonomik düzeyi düşük aileler açısından sağlanması zor koşullardı. Dolayısıyla öğretmenlerin teknoloji becerileri ile ailelerin ekonomik durumları, çocukların çevrimiçi eğitimden faydalanabilme olanakları bağlamında belirleyici etkenler oldu. Yeterli teknolojik cihaza sahip olamayan çok çocuklu aileler aynı saate ders konması halinde kimin çevrimiçi derse bağlanacağı konusunda, çocukları arasında seçim yapmak zorunda kaldı. Bu seçimlerde de genelde ilk vazgeçilen, okul öncesi eğitimi kademesiydi. Bu dönemde yaşadıklarım, öğrencilerimin derslere gelmek isteyip gelemeyişi, ailelerin teknolojik yeterli donanıma sahip olamadıkları için çevrimiçi derse bağlanamamaları, özel okul öncesi eğitim kurumları yüzyüze faaliyete başlarken, devlet okullarının kapalı kalması gibi durumlar, benim bu durumu sorgulamama ve “ne yapılabilirdi?”, “ne yapılması gerekirdi?” gibi soruları kendime sormama neden oldu. Aslında aradığım, yaşanılan sorunların altında yatan nedeni anlamak, bu doğrultuda da en azından eğitim-öğretim özelinde çözüm ne olabilirdi, onu bulmaktı.
dc.identifier.citationBayam Yıldırım, Hatice. (2023). Bir problemin varlığı: Erken çocukluk döneminde eğitim hakkı, İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü Bülteni, T.C.Maltepe Üniversitesi. (14), s.7.
dc.identifier.issn2587 - 148X
dc.identifier.issue14
dc.identifier.startpage7
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12415/12863
dc.language.isotr
dc.publisherT.C.Maltepe Üniversitesi
dc.relation.ispartofİnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü Bülteni
dc.relation.publicationcategoryDiğer
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectCOVID-19
dc.subjectPandemi
dc.subjectÖğrenci
dc.subjectZorunlu Eğitim
dc.titleBir problemin varlığı: Erken çocukluk döneminde eğitim hakkı
dc.typeOther
dspace.entity.typePublication

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
Hatice Bayam Yıldırım, Bir problemin varlığı erken çocukluk döneminde eğitim hakkı.pdf
Boyut:
299.09 KB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Açıklama:
Tam Metin / Full Text
Lisans paketi
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Küçük Resim Yok
İsim:
license.txt
Boyut:
1.17 KB
Biçim:
Item-specific license agreed to upon submission
Açıklama: