"Medya etiği açısından sorunlar arttı ve farklılaştı"
Yükleniyor...
Tarih
2024
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
T.C.Maltepe Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Geleneksel haberleşme araçlarının evrimi, yeni teknolojilere koşut olarak “medya” kavramını doğurdu. Kitle iletişim araçları modernizmin, medya da postmodernizmin çıktıları ve sonuçları olarak bir üstyapı halinde hayatımızı çevreledi ve hatta giderek işgal etti. Eski sermayedarların sahipliğini yürüttüğü gazete ve dergiler, neoliberal politikaların özünü oluşturan özelleştirmeler ve el değiştirmeler sonucunda haberleşmeyi başka iş alanlarının yanısıra yürüten medya tröstlerinin sesi haline geldi. Elitist gazeteler yeni medya ile imtihanlarında eski duruşlarını sürdürmeye çalıştılar. Medyanın sürdürülebilirliği, yaşayabilirliği (media viability) uğruna onlar da öncelikle reklam, halkla ilişkiler ve sosyal medya üçgeninden oluşan yeni bütünleşik pazarlama yöntemlerini kullandılar. Enformasyonun bir “kamu malı” olarak değeri eskisine oranla değişti. Sponsorluk, bıçak sırtında yürümek gibi bir yandan ekonomik dayanak sağlasa da, karşılıksız bir destek olarak verilmediği için her ne kadar bu eskiden beri varolan bir sistemin parçası olsa da– giderek kıskacını daha da daralttı. Değişen medya, insan hakları hak ihlalleri konusundaki haberleri ise bağımsız ve doğru habercilik yapan haber kanalları– daha hızlı yayma ve geri beslemesini aynı hızla alma imkânını yarattı. Öte yandan medya etiği açısından sorunların arttığı ve farklılaştığı bir döneme girildi. Örnek vermek gerekirse, kadınlar ve göçmenlerle ilgili haberler toplumsal dinamiklerin kökenini anlamayan veya umursamayan bir yaklaşımla, şiddet ve nefret söylemlerinin ateşini körükleyen tarzda olabiliyor. Elitist habercilik yapan kaynaklar –bunların artık çok fazla sayıda olduğunu söylemek mümkün değil– gündemin ağır yükü karşısında özellikle “sıradan ötekilerin” ardında büyük sorunların yer aldığı olay ve olgulara köşe yazılarında bazen değinseler de, eskisi kadar yoğunlaşamıyorlar. Gazeteciler, yayıncılar eğer geleneksel kıyıda varolmaya çalışıyorlar ise, varlıklarını sürdürmeleri, olay ve olguları aydınlatmaları araştırmanın vakit alması, maddî kısıtlar ve işgücü darlıkları nedeniyle çok kolay olmuyor. Bu nedenle, son dönemde gazetecilerin araştırma dosyalarını kitaplaştırdıklarından bahsediliyor. Sosyal medya hız, birebirlik ve mahremiyet sınırlarını aşarak kalabalıklara ulaşarak yanlış bilgi, kasıtlı yönlendirme ve algoritmalar ile bakışın değiştirilmesi gibi operasyonlar için büyük kapasitelerle sosyal medya trolleri türetti. Kendi nişlerinde doğru, geçerli ve güvenilir habercilik yapan, iletişimin temel işlevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan sosyal medya haber kanallarını bu eleştirel bakışımın dışında tutmak isterim. Geleneksel medyanın uzantısı olan, okullu ve/veya alaylı gazeteciler, farklı disiplinlerden gelerek gazeteci olan aydın yazarlar ve düşünürler sosyal medya kullanımlarında da doğruluk çizgilerini sürdürüyorlar.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
İnsan Hakları, Hak İhlali, Medya, Teknoloji, Yapay Zeka
Kaynak
İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü Bülteni
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
16
Künye
Bayrakdar, D. (2024). Medya etiği açısından sorunlar arttı ve farklılaştı, İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü Bülteni, T.C.Maltepe Üniversitesi (16), s.8-11.