Yazar "Mutlu, Nermin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Gastrointestinal semptomları olmayan diyabetik hastalarda gastroözofageal reflü sıklığının araştırılması(Maltepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2012) Mutlu, Nermin; Uygur Bayramiçli, OyaDiyabetes mellitus (DM) ülkemizde ve dünyada çok yaygın görülen kronik bir hastalıktır. DM hastalarında gastrointestinal (Gİ) problemler sık görülmektedir ve asemptomatik olabilmeleri nedeniyle birçok hastanın tanı ve tedavileri gecikebilmektedir. DM'lu hastalarda, Gİ semptomların altta yatan mekanizmaları çok iyi tanımlanmamış olmakla birlikte, periferik nöropati ile yakından ilişkili olabileceğini düşündüren bulgular mevcuttur.DM hastalarında Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GÖRH) ile ilişkili semptomlar da sık olarak görülmektedir, ancak bu hastalarda GÖRH'nın nöropati ile ilişkisi açık bir şekilde ortaya konulamamıştır. Ayrıca hastaların önemli bir bölümünde GÖRH asemptomatik olarak seyredebilmektedir. Biz bu çalışmada, DM'lu hastalarda asemptomatik GÖRH'nın sıklığını araştırmayı planladık.İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji polikliniklerine çeşitli nedenlerle müracaat eden ve DM tanısı olup, GÖRH semptomu olmayan hastalara, dispepsi anketi uygulandı. GÖRH semptomları olmayan ve dispepsi saptanmayan hastalar çalışmaya alındı. Hastaların açlık kan glukoz ve HbA1c değerleri belirlendi ve vücut kitle indeksleri (VKİ) hesaplandı. Ardından önce özofageal manometre, sonrasında da 24 saatlik ambulatuvar pH metre uygulandı.Çalışma bulguları incelendiğinde, GÖRH semptomları olmayan DM hastalarında ambulatuvar pH metre uygulaması ile GÖRH sıklığı %40 olarak saptanmıştır (8/20hasta). Reflü saptanan ve saptanmayan DM hastaları, yaş, cinsiyet, VKİ'leri, HbA1c ve açlık kan şekeri değerlerine göre karşılaştırıldıklarında aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.Bulgularımız, ülkemizde genel populasyondaki reflü sıklığı ile karşılaştırıldığında, GÖRH açısından asemptomatik olan DM hastalarında GÖRH sıklığının anlamlı olarak daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır (p<0,05). Bu çalışma, DM'lu hastalarda semptomlar görülmese dahi, olguların % 40'ında GÖRH saptandığını ortaya koymaktadır.Çalışma bulgularına dayanarak, DM'lu hasta grubunda Gİ semptomların ve komplikasyonların sık olarak görüldüğü, semptomlar olmasa bile ciddi reflü ile seyreden GÖRH'nın bulunabileceği ve bu hasta grubunda GÖRH komplikasyonları açısından daha dikkatli olunması gerektiği söylenebilir.Bu yaklaşım ile DM hastalarında diyet, yaşam tarzı modifikasyonları ve uygun farmakolojik tedavi ile GÖRH semptomları olmasa bile, hem yaşam kalitesinin düzeltilmesinin hem de GÖRH ile ilişkili komplikasyonların önlenmesinin mümkün olabileceği kanaatindeyiz.Yayın Uzun süreli lityum tedavisine bağlı bilateral parotis hiperplazisi(Maltepe Üniversitesi, 2010) Özel, Ahmet Melih; Sezgin, Gülbüz; Bozkaya, Evrim; Mutlu, Nermin; Çubuk, Rahmi; Uygur Bayramiçli, OyaManik depresif bozuklukların tedavisinde yaygın bir şekilde kullanılmakta olan lityumun kısa ya da uzun süreli kullanı mının, gerek konstitüsyonel gerekse sistemik (kardiyovasküler, nörolojik, dermatolojik, endokrin ve metabolik, gastrointestinal, genitoüriner) yan etkiler oluşturabileceği bilinmektedir. Burada, uzun süredir lityum kullanmakta olan ve yutma güçlüğü yakınması ile müracaat eden 55 yaşında bir erkek hastada, ilaca bağlı bir yan etki olarak gözlenen bilateral parotis hiperplazisi tartışılmaktadır. Uzun süreli lityum tedavisinde olan hastalar bu tür yan etkiler açısından takiplerinin önemli olduğu kanaatindeyiz.