Yazar "Hamidi, Aziz Ahmad" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Diagnostic Value of Non-specific Clinical and Laboratory Findings in Patients Suspected of Crimean-Congo Hemorrhagic Fever in an Endemic Region(Doc Design Informatics Co Ltd, 2021) Hamidi, Aziz Ahmad; Kescioğlu, SerhatBackground: We aimed to determine diagnostic sensitivity and specificity of clinical and laboratory findings in patients with Crimean-Congo hemorrhagic fever (CCHF).Methods: We retrospectively reviewed the characteristics of patients who were suspected of CCHF. The patients were stratified into two groups as positive and negative based on results of CCHF specific IgM and viral RNA by real-time polymerase chain reaction (RT-PCR).Results: Mean age of 125 patients included (55.2% women, 44.8% men) was 47 +/- 20 years. The highest sensitivity (95%) was in myalgia. When the association of multiple findings were assessed, the highest sensitivity was found for myalgia plus transaminase elevation (Odds ratio [OR] 9.3; 95% confidence interval [CI] 3.75-23.05; p<0.05). The highest specificity was found for myalgia plus history of husbandry plus transaminase elevation (OR 15; 95% CI 5.27-42.68; p<0.05).Conclusion: If patients have myalgia and transaminase elevation with a history of husbandry at endemic regions, CCHF should be considered.Yayın “Hekimlerin hak ihlallerini görecek bir göz kazanması şart”(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2021) Hamidi, Aziz AhmadHemen her mesleğin birtakım etik ilkeleri var. Hipokrat yeminiyle adım atılan hekimlik mesleğinin de etik ilkeleri var elbette. Ama ne ki ne içilen andlar ne de türlü çeşit meslek etikleri ve normlar, insan hakları ihlallerinin önüne geçmekte yeterli olmuyor. Hekimlerin hak ihlallerini görecek bir göz kazanmasının şart olduğunun altını çizen Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Ahmad Hamidi, bunun yolunun da felsefî temellere dayalı insan hakları eğitiminden, değer bilgisinden ve doğru değerlendir- me bilgisinden geçtiğini söylüyor. “Gerek dünyada gerekse ülkemizde yaşanan olaylara baktığımızda, tıp eğitimi sırasında verilen etik dersinin ve meslek etik ilkelerinin insan haklarıyla ilgili sorunları çözmede, tek başına yeterli olmadığını görüyoruz” diyen Hamidi ile hekimlik mesleğinde insan hakları ihlallerinin önüne geçmekte, etik ve insan hakları eğitiminin rolü üzerine konuştuk.Yayın İnsan hakları eğitiminin hekime görmeyi sağladıkları(T.C.Maltepe Üniversitesi, 2023) Hamidi, Aziz Ahmadİnsan Hakları Yüksek Lisans programına başladığımda, hastanede meslektaşlarımdan ve mesai arkadaşlarımdan farklı tepkiler almıştım. Hekimlerin genellikle bu gibi eğitimlerin hukuk fakültesi mezunlarıyla ilgili bir eğitim olduğunu düşündüklerini gördüm. Örneğin, “Sen hukukçu değilsin ki” şeklinde bir geri dönüş almıştım. Bir diğer olumsuz tepki de, umutsuzlukla birlikte olan bir tür bıkkınlık halini açıklayan “dünyada insan hakları mı var sanki? Bu kadar ihlal varken sen mi kurtaracaksın insanları?” şeklindeki ifadelerdi. Peki, hekimlik ve insan hakları arasında bir ilişki var mıdır? Yanıt “elbette ki evet” şeklinde olacaktır. İnsan hakları fikri, gündelik yaşamımızla ilgili olduğu gibi, bütün meslekler ve disiplinlerle ilişkili bir fikirdir. Başka bir deyişle karşılaştığımız tüm yaşam durumlarında insan haklarını koruyucu bir duruş sergilememiz gerekmektedir. Hekimlik mesleği ise, bana göre, diğer mesleklerden de daha fazla insan hakları ile içiçedir. Çünkü olağanüstü haller (savaş, deprem, salgın vb.) dahil her durumda, doğrudan insanla temasta olan bir meslektir. Hekimler sıklıkla insan hakları ihlallerinin tanığı durumundadır. Hekim, mesleğinin icrası sırasında insan hakları ihlalleriyle karşılaştığında, değer koruyucu bir duruş sergileyebilir ve ihlale devam edilmesini durdurabilir. Ancak hekim dikkat etmezse, ihlalin farkına da varamayabilir; bazen insan hakkı ihlali olduğunu fark edemeden ihlal eylemine katılabilir veya doğrudan uygulayıcısı da olabilir. Bu nedenle hekimlerin felsefî-etik temelli insan hakları bilgisine sahip olması büyük önem taşıyor. Hekimler, insan onuru kavramını içselleştirmiş olmalı ve doğru değerlendirme bilgisine sahip olmalıdır. Böylece karşılaştığı her tek durumda doğru değerlendirme yapabilmeli ve değer koruyucu biçimde davranış sergileyebilmelidir.Yayın Isolated oral mucosal zoster with facial palsy: a case report(Springer Nature, 2023) Güder, Hüsna; Hamidi, Aziz Ahmad; Çınar, NilgünHerpes zoster (HZ) is an infection characterized by the appearance of unilateral painful vesicular lesions on the skin and mucous membranes. Facial paralysis is one of the complications of HZ. The diagnosis of HZ can be easily missed when there is no lesion on the skin. We present a rare case with isolated oral mucosal lesions accompanied by facial palsy.Yayın Tıp fakültesi eğitiminde insan hakları eğitimi / Human rights education in medical school education(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Hamidi, Aziz Ahmad; Kuçuradi, İoannaHekimlik mesleği ve insan hakları arasında belirgin bir ilişki vardır. Hekimler çoğunlukla insan hakları ihlallerinin tanığı konumunda olurlar. Geçmişte ve günümüzde hemen her zaman hekimler, insan hakları ihlali kurbanlarının hastalıklarıyla ilgilenen kişilerdir. Hekimlerin bazen bu ihlallerin tespit edilmesinde, rapor edilmesinde ve hatta önlenmesinde önemli rolü vardır. Bunun yanı sıra hekimlerin bilerek veya bilmeden insan hakları ihlallerini yapan veya ihlale katılan konumunda da olabilmektedirler. Bu nedenle hekimlerin toplumun diğer kesimlerinden daha fazla insan hakları bilgisine ve duyarlılığına sahip olması beklenmektedir. Bu çalışmada, makalelerde yayımlanan veya basında yer bulan yaşanmış olaylardan yola çıkarak, hekimlerin insan hakları ihlallerindeki rolü irdelenmiştir. Hekimlerin insan hakları ihlallerini önlemek, başka bir deyişle insanın değerini koruyucu duruş sergilemek konusundaki eksikliği dört farklı durum altına kategorize edilerek incelenmiştir. İlk durumda hekimler bilmeden insan hakları ihlaline neden olurken, ikinci durumda, yapılan ihlali engellemenin hekimlik görevi dışında bir durum olduğunu düşünmektedirler. Üçüncü durumda hekimler, insan haklarının etik ilkeler olduğunu göz ardı ederek kendi davranışlarının neden olduğu ihlali fark etmezler. Dördüncü durumda ise hekim, insan hakları ihlali olduğunu bildiği halde farklı bazı kaygılar nedeniyle yapılan ihlale katılır veya bizzat yapmaktadır. Bu dört durum, ülkemizde ve dünyada yaşanmış gerçek vaka örneklerinde irdelenmiş ve insan hakları ile ilgisi tartışılmıştır. Ayrıca Türkiye’de ve dünyada bazı üniversitelerin tıp fakültelerinin ders müfredatı incelenerek, insan hakları eğitiminin ne düzeyde olduğu ortaya çıkarılmıştır. Mevcut durumda nasıl bir eğitimin olduğu ve aslında nasıl olması gerektiği literatürdeki verilerle tartışılmıştır. Sonuç olarak, hekimlerin insan hakları kavramlarının öğrenilmesi, içselleştirilmesi ve meslekî uygulamalarına yansıtması konusunda eksikliklerin olduğu ortaya çıkarılmıştır. Hekimin bir kişi olarak insan haklarının felsefî arka planını bilmesi ve her tek durumda insan onurunu koruyucu bir duruş sergilemesi gerektiği gösterilmiştir. Tıp fakültelerinde verilen deontoloji ve etik derslerinin insan hakları eğitimini ya hiç kapsamadığı veya insan haklarına yüzeysel bir biçimde değinildiği saptanmıştır. Bu nedenler tıp fakültesi eğitiminde, ayrı bir ders olarak insan hakları dersine gereksinim olduğu kanısı oluşmuştur. Tezin “Öneriler” bölümünde, tıp fakültesi müfredatına hangi içerikte ve ne kadar süreyle insan hakları eğitimine yer verilmesi uygun olacağı tartışılmıştır.Yayın Üropatojenlerde Antibiyotiklere Direnç Durumu: Sık Kullandığımız Ajanlar Etkili mi?(2021) Hamidi, Aziz Ahmad; Karadeniz, AslıÜriner sistem enfeksiyonu (ÜSİ) klinik pratikte en sık karşılaşılan enfeksiyonlardandır. Bu çalışmada, ÜSİ etkenlerinin ve antimikrobiyal duyarlılıklarının incelenmesi ve ampirik tedavide sıkça kullandığımız antibiyotikeri gözden geçirmek amaçlanmıştır. Ocak 2018-Aralık 2019 tarihlerinde, hastanemiz klinik mikrobiyoloji laboratuvarına ÜSİ ön tanısı ile gönderilen idrarlar incelendi. Üropatojenlerin identifikasyonu ve antibiyotik duyarlılıkları tam otomatize sistemle belirlendi. ÜSİ tanısı olan hastalardan izolen edilen 537 (%68,5 ayaktan ve %31,5 yatan hastalardan elde edilen) üropatojen arasında E.coli (%66,5) en sık etkendi. Gram-negatif bakterilerde genişlemiş spektrumlu beta-aktamaz (GSBL) üretimi %14,9 oranında saptandı. Antibiyotiklere duyarlılıkları incelendiğinde; siprofloksasin ve trimetoprim-sulfametoksazol için %40, sefuroksim için %50, gentamisin için %17, nitrofurantoin için %15 ve fosfomisin için %6 civarında direnç saptandı. Direnç oranları, yatarak tedavi gören hastalarda anlamlı olarak daha yüksekti. Üropatojenlerde direnç artışı tedavide önemli bir sorundur. Bölgesel antibiyotik duyarlılıklarının bilinmesi, akılcı antibiyotik kullanımı için önem arz eder. Tedavide kinolon kullanımından kaçınılmalıdır. Komplike olmayan üriner sistem enfeksiyonlarında nitrofurantion ve fosfomisin kullanımı güvenli olacaktır.