Maltepe Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Maltepe, Maltepe Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Yayın
Doğum sonu konfor ölçeği geliştirme çalışması / A study on developing a postpartum comfort questionnaire
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2010) Karakaplan, Selma; Yıldız, Hatice
Amaç: Bu çalışmanın amacı, konfor kuramına dayalı olarak sezaryen ya da normal vajinal doğum yapan annelerin doğum sonu konforunu değerlendirmek için bir ölçme aracı geliştirmektir. Yöntem: Doğum Sonu Konfor Ölçeğin (DSKÖ) geliştirilmesinde, öncelikle ilgili literatür taranmış ve ardından Katharina Kolcaba tarafından geliştirilen ve ülkemizdeki geçerlilik güvenilirlik çalışması yapılan General Genel Konfor Ölçeği (GKÖ) baz alınarak madde oluşturulması, uzman görüşünün alınması ile içerik geçerliliği, madde güvenirliği ve yapı geçerliliğinin yapılması aşamaları yer almıştır. Uzman görüşleri doğrultusunda yapılan düzenlemeler sonrası 55 maddelik olan ölçek taslağının uygulama çalışması, Sağlık Bakanlığına bağlı bir eğitim ve araştırma hastanesinde 100 sezaryen 50 de normal doğum yapmış olan toplam 150 annede yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 11.5 paket programı ile analiz edilmiştir. Bulgular: Güvenilirlik açısından iç tutarlılığı sınanmış ve Cronbach Alpha değeri .78 olarak bulunmuştur. Ölçeğin yapı geçerliliği için GKÖ’nin özelliğinine uygun olarak açıklayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Analiz sonucunda DSKÖ üç faktöre ayrılmıştır. I. faktörde yer alan maddeler geliştirilen ’nin fiziksel, II. faktörde yer alanlar psikospritüel, III. Faktörde yer alanlar sosyokültürel alt boyutunu oluşturmuştur. 3 faktöründe Cronbach Alpha değerleri 0,50’nin üzerinde olup faktörlerin kendi iç tutarlılıkları söz konusundur. Faktörlerin varyansı açıklama yüzdeleri olarak 1. faktör %12,03, 2. faktör %9,80, 3. faktör %8,20, toplamda ise %30,03’ü açıklanmaktadır. KMO örneklem yeterliliği testinde ise 0,64 katsayısı elde edilmiş ve örneklemin yeterli olduğu belirlenmiştir. Barlett testi sonucuna göre p değeri 0,05’ten küçük olarak saptanmış ve maddeler arasında korelasyon olduğu görülmüştür. Analiz sonucunda madde sayısı 34’e inmiştir. Sonuç olarak; Geliştirilen DSKÖ’ nin klinik alanda, doğum yapmış annelerin doğum sonu konforunu ölçmede güvenilir bir araç olarak kullanılabileceğine karar verilmiştir.
Yayın
Doğum sonu dönem kanıt temelli yaklaşımlar ve hemşirelik / Postpartum period evidence-based approaches and nursing
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2010) Çıtak Bilgin, Nevin; Coşkuner Potur, Dilek
Doğum sonu dönemde kadınlar önemli fiziksel, sosyal ve emosyonel değişiklikler yaşamaktadır. Anne ve yenidoğanın bu dönemi sağlıklı bir şekilde geçirebilmesinde hemşirelik girişimlerinin önemi büyüktür. Bakımın kalitesini ve bakım sonuçlarını iyileştirmek, klinik uygulamalarda ve hasta bakım sonuçlarında fark yaratmak, bakımı standardize etmek ve hasta memnuniyetini artırmak sadece kanıt temelli yaklaşımlarla mümkündür. Bu derlemenin amacı doğum sonu yüksek olan maternal morbiditeyi azaltmada hemşirelik uygulamalarında kullanılabilecek kanıt temelli yaklaşımları vurgulamak ve konunun önemine dikkat çekmektir.
Yayın
Doğal Doğum
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2009) Sayıner, F. Deniz; Özerdoğan, Nebahat
Günümüzde gebelik ve doğuma ilişkin temel yaklaşım, doğumun fizyolojik bir süreç olduğu ve çok az düzeyde tıbbi girişim gerektirdiğidir. Doğal doğum mümkün olduğu kadar müdahale edilmeden yapılan doğumlardır. Gereksiz yere yapılan her türlü müdahalenin doğumun işleyişi ve hormonların salınımı üzerine negatif etkileri vardır. Gebelik ve doğum fizyolojik bir olaydır ve asla bir hastalık değildir. Sağlık personeli gebe kadını doğumunda aktif rol alması için antenatal dönemden itibaren yaptığı eğitimler vasıtasıyla desteklemeli ve cesaretlendirmelidir.
Yayın
Dahiliye yoğun bakım hemşirelerinin karşılaştıkları güçlükler ve iş doyumlarının belirlenmesi / Determine the job difficulties and job satisfaction in ıntensive care nurses
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2008) Dede, Meral; Çınar, Sezgi
Amaç: Bu çalışma dahiliye yoğun bakım servislerinde çalışan hemşirelerin karşılaştıkları güçlükleri ve iş doyumlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirildi. Yöntem: Tanımlayıcı ve ilişkilendirici olarak yapılan bu çalışmada veriler, Tanıtım Formu, Örgütsel Stres Kaynakları Ölçeği ve İş Doyumu Ölçeği ile elde edildi. Verilerin değerlendirilmesinde Student-t testi, tek yönlü varyans an alizi (ANOVA), Mann-Whitney U testi, Kruskall-Wallis tek yönlü varyans analizleri, Pearson's Korelasyon Analizi ve Spearman sıra korelasyon analizi kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya katılan 65 hemşirenin toplam iş stresi puanının ortalamanın üzerinde olduğu (191.5±33.7), iş streslerinin, iş doyumu alt boyutlarından rekabet, başarı duygusu, iş kontrolü, iş yükü, inisiyatif kullanımı, karar verme-yargılama, işin sonucunu görme ve işi sevme boyutlarında etkili olduğu belirlendi. Hemşirelerde en fazla doyumun hastaya ait hedefler ve işi sevme boyutlarında, en fazla doyumsuzluğun ise sorumluluk, insanlarla tanışma-arkadaşlık ve iş yükü boyutlarında olduğu saptandı. Sonuç: Yoğun bakım hemşirelerinin iş doyumlarını arttırmak için örgütsel rahatsızlık ve örgütsel stres kaynaklarının azaltılması gerekmektedir.
Yayın
Cerrahi hastalarında barsak boşaltımı sorunlarına yönelik hemşirelik bakımı / Nursing care of bowel elimination problems in surgical patients
(T.C. Maltepe Üniversitesi, 2009) Büyükyılmaz, Funda; Şendir, Merdiye
Ameliyat sonrası dönemde hastaların genellikle kesin yatak istirahatinde bulunmaları, defekasyon hissini bastırmaları, sürgü kullanımı zorunluluğu, hastane ortamında gizliliğin sağlanamaması ve kullanılan ilaçlar barsak boşaltımı sorunlarına neden olabilmektedir. Bu sorunların bireyin rahatsızlığını arttırmasının yanı sıra iyileşme sürecini de olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Hemşirelerin, ameliyat sonrası dönemde barsak boşaltımı sorunlarının önlenmesi ve bakımında önemli rolleri bulunmakta ve bu rol öncelikle bireyleri bir model/kuram doğrultusunda kapsamlı bir tanılama ile başlamaktadır.