İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör implantlı hastalarda ölümcül ritim bozukluklarının ritim holter kayıtlarından öngörülmesi
Yükleniyor...
Tarih
2017
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Maltepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör (ICD)'ler, ölümcül aritmi riskini azaltmak için köklü ve yaygınlaşan bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. ICD, ani kardiyak ölüm riski altındaki veya medikal tedaviyle kontrol altına alınamayan ventriküler taşikardili hastalar için, şok vererek veya uyarı oluşturarak, ani ölüm riskini azaltarak tedavi olanağı sunmaktadır. Çalışmamızda iskemik dilate KMP tanısı olan, birincil koruma amacıyla ICD implante edilmiş, şok öyküsü olan ve olmayan hastalarda; 24 saatlik ritim Holter kayıtlarından kalp hızı değişkenliği, kalp hızı türbülansı ve T dalga değişkenliği; ayrıca EKG'de parçalanmış QRS parametreleri değerlendirilmiştir. Her biri ayrı ayrı ventriküler aritmi ve ani kardiyak ölümü öngörmede kullanılan bu parametrelerin, iskemik dilate KMP'li hastalarda şok ihtiyacını öngörmede anlamlı olup olmadığını araştırmayı amaçladık. YÖNTEM: Araştırmaya Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Kliniğinde 2012 ve 2016 yılları arasında iskemik dilate kardiyomiyopati tanısıyla, birincil koruma amacıyla ICD implantasyonu yapılmış ve kliniğimizce takipli 39 hasta alındı. Hastalara 24 saatlik Holter EKG takıldı ve standart EKG'leri çekildi. Hastalar, ICD şoku olan ve olmayanlar olarak iki gruba ayrıldı. Bu hastaların kalp hızı değişkenliği değerlerinden SDNN24h, SDANN, rMSSD, pNN50 sayısal değerleri; kalp hızı türbülansı kategorileri; TDA sayısal değerleri ve fQRS varlığı her bir hasta için ayrı ayrı kaydedildi. BULGULAR: Çalışmaya toplamda 28'i erkek, 11'i kadın olmak üzere toplam 39 hasta alındı. Hastaların, ortalama yaşı 64,41 ± 11,77 idi. Hastaların %48,7 (n:19)'sinde şok yokken, %51,3 (n:20)'ünde şok vardı. Türbülans Başlangıcı değerleri ile şok olan grupta, olmayan gruba göre anlamlı ilişki saptandı (p: 0,015). Şoku olan hastaların T dalga alternansı değerlerinin ortalaması 33,75 ± 13,61 ?V iken, şoku olmayan hastalarınki 24,21 ± 7,16 ?V olup şoku olan grupta TDA değerleri istatistiksel olarak anlamlı yüksek saptandı (p:0,013). SONUÇ: Birincil koruma amacıyla sınıf IA endikasyonla ICD implantasyonu yapılmış olan iskemik dilate KMP'li, şoku olan ve şoku olmayan hastalar karşılaştırıldığında; kalp hızı değişkenliği değerleri ve fQRS varlığı arasında anlamlı fark saptanmazken, kalp hızı türbülansı ve TDA yüksekliği şoku olan grupta anlamlı saptanmıştır. Şok ihtiyacı olan ölümcül ventriküler taşiaritmiler açısından, iskemik dilate KMP tanılı hastalarda, TDA yüksekliği ve HRT kategorisi yüksek riskli grupların belirlenmesinde öngördürücü değerinin olabileceği söylenebilir
Background: Implantable cardioverter defibrillators (ICD) are widely accepted as a standard treatment for secondary prophylaxis of sudden cardiac death or for primary prevention of sudden cardiac death in patients with ischemic heart failure. On the other hand, paramaters from rhythm Holter recordings (e.g. heart rate turbulence-HRT and T wave alternans) and QRS fragmentations from surface electrocardiography (ECG) can predict malignant ventricular arrhythmias. We aimed to find the relation between aforementioned parameters and the shock incidence in patients with primary ICD implantation. Methods: We included 39 patients who are implanted cardioverter defibrillator for primary prevention between 2012 and 2016 in our Institution. Surface ECG and 24-hours Holter ECG were obtained from all patients. Heart rate variability indices SDNN24h, SDANN, rMSSD, pNN50 and HRT values were recorded from Holter readings and fragmented QRS complex values were recorded from surface ECGs. These values and indices were compared between patients who received ICD therapy (anti-tachycardia pacing and/or shock) and who did not. Results: There were 39 patients (28 male; mean age 64.41 ± 11.77 years). 20 patients (%51,3) experienced therapy. There was a significant difference in HRT values between therapy group and non-therapy group (p= 0,015). T wave alternans value was 33.75 ± 13.61 µV's in patients with therapy and 24.21 ± 7.16 µV's in patients without therapy (p=0,013). Conclusion: Our study revealed that there was a statistically significant difference in heart rate turbulence and T wave alternans in patients who received ICD therapy. These indices can be used for follow-up and ICD therapy prediction in patients with ischemic heart failure for primary prevention.
Background: Implantable cardioverter defibrillators (ICD) are widely accepted as a standard treatment for secondary prophylaxis of sudden cardiac death or for primary prevention of sudden cardiac death in patients with ischemic heart failure. On the other hand, paramaters from rhythm Holter recordings (e.g. heart rate turbulence-HRT and T wave alternans) and QRS fragmentations from surface electrocardiography (ECG) can predict malignant ventricular arrhythmias. We aimed to find the relation between aforementioned parameters and the shock incidence in patients with primary ICD implantation. Methods: We included 39 patients who are implanted cardioverter defibrillator for primary prevention between 2012 and 2016 in our Institution. Surface ECG and 24-hours Holter ECG were obtained from all patients. Heart rate variability indices SDNN24h, SDANN, rMSSD, pNN50 and HRT values were recorded from Holter readings and fragmented QRS complex values were recorded from surface ECGs. These values and indices were compared between patients who received ICD therapy (anti-tachycardia pacing and/or shock) and who did not. Results: There were 39 patients (28 male; mean age 64.41 ± 11.77 years). 20 patients (%51,3) experienced therapy. There was a significant difference in HRT values between therapy group and non-therapy group (p= 0,015). T wave alternans value was 33.75 ± 13.61 µV's in patients with therapy and 24.21 ± 7.16 µV's in patients without therapy (p=0,013). Conclusion: Our study revealed that there was a statistically significant difference in heart rate turbulence and T wave alternans in patients who received ICD therapy. These indices can be used for follow-up and ICD therapy prediction in patients with ischemic heart failure for primary prevention.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Korkmaz, Yetkin (2017). İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör implantlı hastalarda ölümcül ritim bozukluklarının ritim holter kayıtlarından öngörülmesi / The prediction of fatal rhythm abnormalities by using holter recordings in patients with implantable cardioverter defibrillator. (Yayımlanmamış Tıpta Uzmanlık Tezi). Maltepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İstanbul.