Yazar "Severge, Burcu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın 1-5 yaş arası çocuklarda 7 valanlı konjuge pnömokok aşısının nazofarengeal pnömokok taşıyıcılığına etkisi / The effect of seven-valant conjugant pnömococci vaccine between 1-5 age of children(T.C. Maltepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2009) Severge, Burcu; Eredner, Ercan TuğbaDoğumdan hemen sonra çocukların nazofarenksi S. Pneumoniae gibi normal flora bakterileri dahil olmak üzere çeşitli mikroorganizmalar tarafından kolonize edilmektedir (1,2). Kolonizasyonu genelde patojenlerin yakın çevredeki bireylere yatay olarak yayılması izlemektedir, bu da toplum içinde patojen yayılımına neden olmaktadır (3, 4). Çocuklarda nazofarengial kolonizasyona katkıda bulunan risk faktörleri yaş, etnik köken, kalabalık ortam, çevresel faktörler ve sosyoekonomik değişkenleri kapsamaktadır. Ailenin büyüklüğü (kardeş sayısı) gelir, sigara ve antibiyotik kullanımı en sık incelenen çevresel özelliklerden bazılarıdır, burada kalabalık ortam ve gündüz bakım merkezlerinde kalmak pnömokokal suşların yayılmasındaki başlıca faktördür (3, 5). Nazofarengeal kolonizasyon genellikle semptomsuz olmakla birlikte bazı çocuklarda üst ve alt solunum yolları enfeksiyonlarına yol açabilir, nadir olarak akut otitis media, paranasal sinüzit, pnömoni, septisemi, bakteriyel menenjit ve beyin absesi gibi invaziv enfeksiyonlara ilerleyebilir. Ayrıca antibiyotiğe dirençli S. Pneumoniae’ye bağlı sınırlı sayıda merkezi sinir sistemi dışı enfeksiyon da bildirilmiştir. Bu enfeksiyonlar endokardit, perikardit, aortit, osteomiyelit ve septik artriti kapsamaktadır. Küçük çocuklar, yaşlılar ve HIV ile enfekte hastalar gibi azalmış bağışıklık sistem fonksiyonu olan hastalar pnömokok kaynaklı hastalıklar açısından risk gruplarını oluşturmaktadır (6). Ayrıca penisilin direnci Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa ve dünyanın geri kalanında son on yıl içerisinde artmış gibi görünmektedir (7-11), bu oran 2000 yılında ABD’de %45’e ulaşmıştır (12). Dünya genelinde çeşitli bölgelerden artan direnç oranlarına rağmen, ABD’den en son veriler pnömokokal penisilin direnci prevalansında bir azalma ve/veya sabitlik öne sürmektedir (13,14). Bu azalma ya da sabitlik bebeklerin rutin immünizasyonunda 7 valent pnömokokal aşının (7v-PVC, Prevnar®, Wyeth Pharmaceuticals Inc.) uygulamaya konması ile sadece immünize edilmiş çocuklarda değil ve fakat bir bütün olarak popülasyonda toplumsal bağışıklama etkisi ile pnömokokal direnci azaltmış 1 olabilir (15). Bu anlamda 7v-PVC’nin gerek pediyatrik taşıma izolatlarında gerekse yetişkin klinik izolatlarında ABD’de %85’den AB’de %60–71.7 ve Asya’da %55 civarında değişen yüksek kapsama oranları sağlayacağı öngörülmüştür (16). 7v-PCV, ticari olarak bulunabilen tek pnömokokal konjugat aşısı, serotip 4, 9V, 14, 19F ve 23F, 2 ?g serotip 18C ve 4 ?g serotip 6B içermektedir. Prevenar® 7 valent aşısı (Wyeth Pharmaceutical Inc.) Avrupa Birliği’ne üye 25 ülkenin 20’sinde ruhsatlandırılmıştır. 2003 yılında 20 ülkenin 13’ü bu aşının kullanımı ile ilgili ulusal tavsiyeler geliştirmiş ve uygulamaya koymuştur. Tavsiye edilen takvim genellikle yaşamın ikinci veya üçüncü ayından itibaren 1 ila 2 ay ara ile üç dozdur ve en az dokuz üye ülke bir yaşından sonra bir tekrar dozu önermiştir (17). Çoğu ülkede Prevenar’ın iki yaş altı çocuklar ve bazılarında 5 yaş altı çocuklarda kullanımı sınırlandırılmıştır. 7-valent Prevenar® aşısı ABD’de 1999’dan beri ruhsatlıdır. Evrensel bebek immünizasyon programı olarak sunulmasının ardından satış sonrası gözetim çalışmaları, aşılanmış bireylerde aşı serotipleri nedeniyle gerek invazif ve gerekse non-invazif hastalık insidansında büyük bir azalma göstermiştir fakat önemli bir “küme immünitesi”, yani ileri yaşta bağışıklanmamış bireylerde S. Pneumoniae ile ilgili hastalık insidansında önemli bir azalma da göstermiştir. Ayrıca penisiline dirençli S. Pneumoniae suşlarında azalma da gözlenmiştir. Sanayileşmiş diğer ülkelere benzer şekilde Türk popülasyonundan elde edilen veriler S. Pneumoniae antibiyotik direncinde bir artış göstermektedir. Prevenar®’ın başarısına dayanarak Dünya Sağlık Örgütü, bu aşının özellikle < 5 yaş çocukları arasında mortalite oranının 1000 canlı doğumda 50’nin üzerinde olduğu ya da her yıl >50000 çocuğun öldüğü ülkelerde ulusal immünizasyon programlarına dahil edilmesinin bir öncelik olması gerektiğini düşünmektedir. (18) Bizim çalışmamızın amacı; önemli ve ölümcül hastalıklara neden olan pnömokokların, nazofarengial taşıyıcılığını kolaylaştıran risk faktörlerini ortaya koymak, pnömokokların invaziv serotiplerine karşı geliştirilen 7v-PCV’nin, toplumda önemli bir yayılım yolu olan nazofarengial taşıyıcılık üzerine etkinliğini belirlemektir.Yayın Adenovirus and Rotavirus in Children with Acute Gastroenteritis(Aves Yayincilik, Ibrahim Kara, 2007) Akıncı, Nurver; Ercan, Tuğba Erener; Yalman, Nevin; Eren, Aynur; Severge, Burcu; Ercan, GokmenAim: Infectious diarrhea is one of the most important causes of mortality during childhood period in our country. Little is known about the epidemiology of rotavirus and adenovirus infections in Turkey. With this study, we aimed to determine the incidence of rotavirus and enteric adenovirus gastroenteritis in patients admitted to our pediatrics outpatient clinic. Material and Method: Stool specimens of 307 cases, who admitted to our pediatrics outpatient clinic during April 2004 and March 2005 due to diarrhea, were analyzed. Group A rotavirus and adenovirus serotype 40-41 were investigated in the stool specimens with the immunochromatographic test. Results: In 113 of the 307 stool specimens, viral antigens were determined. Of these 113 specimens, adenovirus was identified in 14.9 %, rotavirus in 13.7 %, both rotavirus and adenovirus in 8.2 %. Viral gastroenteritis cases were mostly seen during early spring and winter. The incidence of dehydration was significantly more common in rotavirus cases. Conclusion: Although rotavirus is the most common etiologic agent in viral gastroenteritis, rate of adenoviral gastroenteritis was comparable to that of rotavirus in our study. So, it is advisable to look also for adenovirus antigens since enteric adenoviruses have been recognized as an important cause of gastroenteritis in children.Yayın Effect of the pneumococcal conjugate vaccine on pneumococcal carriage in Turkish children(WILEY-BLACKWELL, 2011) Ercan, Tugba E.; Severge, Burcu; Topkaya, Aynur; Ercan, R. Goekmen; Altinkaya, NuevitBackground: The aim of our study was to evaluate the effect of the seven-valent pneumococcal conjugate vaccine which has recently been included in the national immunization schedule on the nasopharyngeal carriage of Streptococcus pneumoniae in a group of healthy Turkish children. This is the first study determining the efficacy of this vaccine in Turkey. Methods: One hundred and thirty-eight children who had completed their pneumococcal vaccination series and 109 unvaccinated control subjects aged 12-59 months were included in the study between October 2007 and April 2008. A single nasopharyngeal swab sample was obtained from each subject. Results: S. pneumoniae was isolated in 32 (12.9%) of 247 subjects. No significant differences were detected in pneumococcal carriage rate between the vaccinees and controls (10.1% vs 16.5%). Prevalence of vaccine type (VT) carriage was statistically lower in the vaccinated group than the controls while non-vaccine type carriage (NVT) was similar. Most frequently isolated vaccine serotype was 23F in the vaccinated group and 19F in the non-vaccinated group. Of the isolated S. pneumoniae, 13.3% were penicillin susceptible and 86.7% were non-susceptible. Vaccinees and controls did not differ statistically with respect to carriage rate of penicillin-resistant S. pneumoniae. All the pneumococcal isolates were susceptible to ceftriaxone, vancomycin, rifampicin and quinolones. Conclusion: Seven-valent conjugate vaccine induces long-term protection against carriage of VT S. pneumoniae in Turkish children. The ability of the conjugate vaccine to reduce transmission of antibiotic resistant S. pneumoniae may be possible if its introduction is coupled with a reduction in inappropriate use of antibiotics.Yayın Mycoplasma pneumoniae infection & obsessive-compulsive disease: A case report(SAGE PUBLICATIONS INC, 2008) Ercan, Tugba Erener; Ercan, Gokmen; Severge, Burcu; Arpaozu, Muhsin; Karasu, GultenIt has been demonstrated that obsessive-compulsive disease and/or tic syndromes in children may be triggered by an antecedent infection especially with group A beta-hemolytic streptococci, and this subgroup of children has been designated by the acronym PANDAS (pediatric autoimmune neuropsychiatric disorders associated with streptococcal infections). Other infectious agents such as viruses and bacteria have also been reported to be associated with the acute onset or dramatic exacerbation of obsessive-compulsive disease or Tourette syndrome, and another acronym, PITAND (pediatric infection-triggered autoimmune neuropsychiatric disorder) has appeared in the literature. The involvement of other infectious agents such as Mycoplasma pneumoniae has been described in single case reports. We describe a case of a 5.5-year-old boy who suddenly developed obsessive-compulsive disease symptoms during a M. pneumoniae pneumonia. After treatment with oral clarithromycin, all his obsessive-compulsive disease symptoms disappeared. To our knowledge, this is the first report that shows the association between Mycoplasnw pneumoniae infection and obsessive-compulsive disease.