Yazar "Haberal, İsmail" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Comparison between pulmonary arterial and aortic root venting and their effects on pulmonary functions following CABG surgery / Pulmoner arteryel venting ile aort kökü venting yöntemlerinin karşılaştırılması ve iki yöntemin koroner arter bypass cerrahisi sonrası solunum fonksiyonları üzerine etkileri(2008) Ertürk, Esra; Akyıldız, Mahmut; Aksoy, Tamer; Zorman, Yılmaz; Zengin, Mustafa; Haberal, İsmail; Kaplan, MehmetAmaç: Koroner arter bypass ameliyatında kullanılan pulmoner arteryel venting ya da çıkan aort kökü venting yöntemlerinin ameliyat sonrası solunum fonksiyonları üzerindeki etkileri karşılaştırıldı. Çalışma planı: Koroner arter bypass ameliyatı yapılan 301 hasta kullanılan venting yöntemine göre iki grupta incelendi. Aort kökü ventingi (grup I) 151 hastada (109 erkek, 42 kadın; ort. yaş 61±9), pulmoner arteryel ventingi (grup II) 150 hastada (79 erkek, 71 kadın; ort. yaş 61±10) kullanıldı. İki grubun amaliyat öncesi, amaliyattaki ve ameliyat sonrası verileri karşılaştırıldı.Bulgular: Ortalama anastomoz sayısı grup I'de 2.8±0.8, grup II'de 2.4±0.8 (p=0.001), kros klemp süresi grup I'de 42.7±17.4 dk, grup II'de 54.1±23.8 dk (p=0.001) bulundu. Kardiyopulmoner bypass zamanı iki grupta benzer idi (sırasıyla 86.4±56.1 dk ve 77.4±28.6 dk). Ameliyat sonrası ortalama PO2 grup I'de 92.8±4.8 mmHg, grup II'de 106.9±22 mmHg (p=0.001) bulunurken, SO2 değerleri sırasıyla 97.3±23.4% ve 96±8% idi (p=0.001). İki grup, göğüs tüpü drenaji ve kan transfüzyonu miktarları, entübasyon süresi, yoğun bakım ünitesinde ve hastanede kalış süreleri açısından anlamlı farklılık göstermedi. Nazotrakeal aspirasyon grup I'de 20 hastada (%80) gerekirken, grup II'de beş hastada (%20) gerekti (p=0.002). Bronkodilatör ihtiyacı (p=0.01) ve atriyal fibrilasyon gelişimi (p=0.02) grup II'de anlamlı derecede daha azdı. Yeniden entübasyon yedi hastada gerekti; bu hastaların hepsi grup I'de idi (p=0.001).Sonuç: Pulmoner arteryel venting ile akciğerlerin ve sol kalp boşluklarının dekompresyonu etkin bir şekilde sağlanabilir. Aortik venting yöntemiyle karşılaştırıldığında, hastaların ameliyat sonrası solunum fonksiyonları daha iyi olmaktadır.Yayın EuroSCORE, Cleveland ve CABDEAL klinik risk sınıflama sistemlerinin Türk toplumu için duyarlılık ve özgüllüklerinin karşılaştırılması(2012) Ertürk, Esra; Zorman, Yılmaz; Akyıldız, Mahmut; Aksoy, Tamer; Haberal, İsmail; Fındık, Orhan; Zengin, MustafaAmaç: Bu çalışmada üç risk sınıflama sistemi birbiriyle kıyaslanarak Türk toplumu için mortalite ve morbidite oranını öngörmede hangi sistemin daha uygun olduğunun belirlenmesi amaçlandı. Çalışma planı: Bu retrospektif çalışmaya Şubat 2005 ve Aralık 2006 tarihleri arasında kliniğimizde koroner arter baypas greft (KABG) cerrahisi yapılan ardışık 501 hasta (366 erkek, 133 kadın; ort. yaş 63.4±19.4 yıl; dağılım 44-83 yıl) dahil edildi. Cleveland, EuroSCORE ve CABDEAL skorlama sistemlerinde yer alan ameliyat öncesi ve ameliyat sırası risk faktörleri her bir hasta için incelendi ve üç sisteminin duyarlılığı ve özgüllüğü, mortalite ve morbidite açısından kıyaslandı. Bulgular: Mortalite için duyarlılık ve özgüllük, Cleveland sisteminde sırasıyla %61.5 ve %90.4, EuroSCORE sisteminde ise bu oran sırasıyla %92.3 ve %82.2 olarak bulundu. CABDEAL sisteminin duyarlılık ve özgüllükleri ise sırasıyla %92.3 ve %44.9 olarak hesaplandı. Morbidite için ise, duyarlılık ve özgüllük sırasıyla Cleveland sisteminde %23.5 ve %89.5 iken, EuroSCORE sisteminde sırasıyla %41.2 ve %81 idi. CABDEAL sisteminde ise duyarlılık ve özgüllük sırasıyla %82.4 ve %44.8 idi. Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, beklenen mortalite oranlarını belirlemede EuroSCORE sisteminin, beklenen morbidite oranlarını tahminde CABDEAL sisteminin ve daha sonra Cleveland sisteminin kalp hastalığı olan Türk toplumunda daha uygun olduğunu göstermiştir.Yayın Koroner arter cerrahisinde sklerodermalı hastaya anestezik yaklaşım: iki olgu sunumu(2011) Fındık, Orhan; Ertürk, Esra; Akyıldız, Mahmut; Zorman, Yılmaz; Aksoy, Tamer; Haberal, İsmailSkleroderma çoklu organ tutulumuyla karakterize, ilerleyici bir bağ dokusu hastalığıdır. Çoğunlukla mikrovasküler yatakta lezyonlar görülmekle birlikte nadir de olsa koroner ve perifer arterler de etkilenmektedir. Bu çalışmada sklerodermalı iki hastada koroner arter bypass cerrahisi sonrası yoğun bakım ünitesinde karşılaşılan sorunlar ve yönetim stratejileri bildirildi.Yayın Psödotrombositopenili bir hastada kardiyopulmoner destek altında koroner bypass cerrahisi: Olgu sunumu(2011) Ertürk, Esra; Akyıldız, Mahmut; Haberal, İsmail; Zoraman, Yılmaz; Zengin, Mustafa; Aksoy, TamerAltmış yaşında kadın hasta, koroner bypass ameliyatı için kardiyovasküler cerrahi kliniğimize başvurdu. Koroner anjiyografi incelemesinde üç damarda koroner arter lezyonları saptandı. Hastanın ameliyat öncesi tam kan sayımı EDTA'lı tüplere tam kan alınarak gerçekleştirildi Trombosit sayısı 23x103/mm3 olarak tespit edildi. Hastanın kanama sorunu yoktu. Fizik muayenede; iki taraflı akciğer bazallerinde ince krepitasyon dışında diğer sistemlere ait patoloji saptanmayan hastanın kanama pıhtılaşma testleri normal olarak bulundu. Yapılan periferik yaymada yeterli trombosit kümeleri saptandı. Laboratuvar bulgularının normal olması ve öyküde kanama sorunu olmaması üzerine hastaya EDTA'ya bağlı psödotrombositopeni tanısı kondu. Ameliyat öncesi trombositlerin sayısının ve fonksiyonlarının değerlendirilmesinin önemini belirtmek ve psödotrombositopeni sorununu hatırlatmak için bu olguyu sunduk.Yayın The variety of non-smoking related cancers in diabetic patients with history of revascularisation interventions due to severe atherosclerotic occlusive diseases(Maltepe Üniversitesi, 2014) Onar, Lütfi Çağatay; Sarıgül, Nedim Umutay; Bayserke, Olgar; Karaca, Ersoy; Haberal, İsmail; Filizcan, UğurBoth diabetes and cancer are prevalent diseases whose incidence is increasing globally. Besides this, new studies showed that number of atherosclerotic arterial acclusive diseases extremely increased in the last 2 decades.