Yazar "Gündüz, Tonguç" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın 10 haftalıktan önceki istemli gebelik sonlandırılmasında kullanılan manuel vakum aspirasyonundan önce 400 μg oral ve vaginal misoprostolün karşılaştırılması / 400 μg oral and vaginal misoprostol comparison before manual vacuum aspiration for voluntary termination of pregnancy before 10 weeks gestation(Maltepe Üniversitesi, 2012) İlter, Erdin; Çelik, Aygen; Gündüz, Tonguç; Haliloğlu, Berna; Küçükaşçı, Meryem; Benhabib, Moşe; Bozkurt, Serpil; Özekici, ÜmitAmaç: Bu çalışmanın amacı 10 haftadan küçük gebeliklerin terminasyonu için kullanılan cerrahi evakuasyonun 3 ve 6 saat öncesi kullanılan 400 μg oral ve vaginal misoprostolün etkinliği ve tolerabilitesinin karşılaştırılması Gereç ve Yöntemler: Kliniğimizde en sık kullanılan 4 misoprostol rejiminin kullanıldığı 210 hasta retrospektif olarak değerlendirildi; Evakuasyondan 3 saat önce oral 400 μg (O3), 6 saat önce oral 400 ?g (O6), 3 saat önce ovaginal 400 μg (V3), 6 saat önce vaginal 400 μg (V6). Bulgular: Dozajına, kullanım yoluna ve zamanlamasına bakılmaksızın misoprostolün servikal dilatasyon üzerine belirgin etkisi vardır. Dilatasyon ihtiyacı kontrol grubuna kıyasla tüm misoprostol gruplarında belirgin olarak azdır. Diğer dört gruba kıyasla kontrol grubunda %5.8 oranla aşırı miktarda kan kaybı izlenmiştir. Postoperatif inceleme, hematocrit düşüşü, endometrial kalınlık ve analjezik ihtiyacı tüm gruplarda benzer bulunmuştur. Preoperatif VAS skorları O6 ve V6 gruplarında yüksekti. En sık görünen yan etki bulantı olup, özellikle oral (O3, O6) gruplarda belirgindi. Sonuç: Analiz 10 haftalık ve öncesi gebeliğin istemli sonlandırılmasından 3 saat önce alınan 400 μg vaginal misoprostolün ideal kullanım yolu ve dozajı olarak göstermektedir.Yayın Anterior lokalizasyonlu kistik higroma / Anterior cystic hygroma with normal karyotype(Maltepe Üniversitesi, 2012) Çelik, Aygen; İlter, Erdin; Haliloğlu, Berna; Gündüz, Tonguç; Ulu, İpek; Bozkurt, Serpil; Özekici, ÜmitKistik higroma fetal dönemde %80 posterior servikal bölgede görülen kromozomal anomalilerle birlikteliği olan yapısal konjenital anomalidir. Bu yazıda anterior lokalizasyon gösteren normal karyotipli kistik higroma olgusu sunulmaktadır. 32 yaşında multigravid hastanın ikinci gebeliğinin 17. haftasında anterior çene kitlesi olan erkek fetus tespit edildi. Normal karyotipi olan fetus postpartum solonumu tıkayan kistik higroma nedeniyle başka merkezde sklerozan terapi aldı.. Şu anda 15 aylık olan fetusun tek gözde körlük dışında nörolojik gelişimi 3 ay geriden gelmektedir. Kistik higroması olan fetuslar normal karyotipte olsa bile olumsuz perinatl sonuçları olan bir durumdur. Bu yüzden antenatal boyun kitlesi tanısı alan fetuslarda karyotipleme normal olsa bile kistik higroma ve olumsuz perinatal sonuçlar akılda tutulmalıdır.Yayın Erken üreme çağında adneksial kitlelerin nadir sebepleri / Unusual causes of adnexal masses in early reproductive period(Maltepe Üniversitesi, 2012) İlter, Erdin; Yener, Neşe; Çelik, Aygen; Gündüz, Tonguç; Yücel, Erdal; Haliloğlu, Berna; Midi, Ahmet; Özekici, ÜmitÜreme çağında tespit edilen ovaryan tümörler akıl karıştırıcıdır. Bu yazıda üç ayrı tanılı vaka sunuyoruz; Overin immature teratomu (IT), overin primer peritoneal seröz papiler karsinomu (PSPC) ve metastatik ovaryan diffuz büyük B-hücreli Lenfoması. Overe ait IT sıklıkla solid, artmış alfafetoprotein değerleriyle birlikte görünen nadir bir tümördür. PSPC, normal büyüklükte overler, yaygın peritoneal karsinomatosis ve belirgin artmış CA12-5 değerleriyle birlikte olan hastalarda tanıda düşünülmesi gerekir. Lenfoma, CT'de çok sayıda büyümüş nodların füzyonu veya tek oldukça genislemiş lenf nodlarını içeren solid kitleler olarak karşımıza çıkar. Lenfomalar en hızlı doubling zamanına sahip olduğundan radyolojik inceleme birkaç günde ilerleme gösterebilir ki bu bir ipucu olabilir. Özellikle nodal kitleler ile birlikte ovaryan kistler ovaryan metastazı olan lenfomayı düşündürür.Yayın Proksimal tubal oklüzyon işleminin rat over histopatolojisi üzerine etkilerinin incelenmesi: deneysel çalışma / Examination of the histopathological effects of proximal tubal occlusion procedure on rat ovaries: an experimental study(Maltepe Üniversitesi, 2011) Çelik, Aygen; Atılgan, Remzi; Haliloğlu, Berna; İlter, Erdin; Gündüz, Tonguç; Akpolat, Nusret; Sapmaz, EkremAmaç: Bipolar koter kullanılarak yapılan unilateral proksimal tubal oklüzyon işleminin birinci ve altıncı aylarda rat over histopatolojisi üzerine etkilerinin incelenmesi. Yöntem: Erişkin 28 Wistar albino rat östrus fazında rastgele 4 gruba ayrıldı. G1 (n=7): Batın açılıp kapatılan ve 1 ay sonra sol ooferektomi yapılan grup. G2 (n=7): Sol proksimal tubal oklüzyon yapılıp 1 ay sonra sol ooferektomi yapılan grup. G3 (n=7): Batın açılıp kapatılan ve 6 ay sonra sol ooferektomi yapılan grup. G4 (n=7): Sol proksimal tubal oklüzyon yapılıp 6 ay sonra sol ooferektomi yapılan grup. Sol over örnekleri formaldehitle tespit edildi. Hematoksilen Eozin ile boyanan preparatlarda over folikül rezervi saptandı. Atretik foliküllerin sayısı, corpus luteum, corpus albicans tespit edildi. Corpus luteum içi anjiogenesiz varlığındaki gerileme ve ovaryan stromada fibrozis varlığı incelendi. Overdeki folikül kisti sayıldı. G1-G2 ile G3-G4 ile karşılaştırıldı. Ordinal veriler için Mann Whitney U testi, nominal veriler için x2 testleri kullanıldı. p<0.05 anlamlı kabul edildi. Bulgular: G1-G2 ile, G3-G4 ile karşılaştırıldığında tüm değerler benzer bulundu (p>0.05, Mann Whitney U test). Corpus luteum içi anjiogenezisdeki gerileme G2 ve G4'de anlamlı olmamakla birlikte azalmıştı. Hiçbir grupta makroskobik veya mikroskobik kist gelişmedi. Sonuç: Ratlarda bipolar koter kullanılarak yapılan unilateral proksimal tubal okluzyon işlemi, erken ve geç dönemde over histopatolojisi üzerine herhangi bir zararlı etki yapmamıştır.Yayın Rahim içi araç kullanan kadınlarda gelişen menorajinin uterin kan akımı ile ilişkisi / Relationship of menorrhagia with uterine blood flow in women who use intrauterine devices(Maltepe Üniversitesi, 2010) Haliloğlu, Berna; Çelik, Aygen; İlter, Erdin; Gündüz, Tonguç; Bozkurt, Serpil; Özekici, ÜmitAmaç: Rahim içi araç (RİA) kullanımı ve buna bağlı menoraji gelişen olgularda uterin kan akımının etkilenip etkilenmediği konusunda literatürde değişik çalışmalar bulunmaktadır. Çalışmamızda rahim içi araç kullanan ve menoraji gelişmeyen kadınlar ile rahim içi araç kullanan ve menoraji gelişen kadınların uterin arter Doppler indekslerinin hiçbir kontraseptif yöntem kullanmayan kadınlarla karşılaştırılması planlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya Maltepe Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı polikliniğine başvuran 90 RİA'lı hasta ve herhangi bir kontraseptif kullanmayan 30 hasta çalışmaya dahil edildi. RİA kullanan hasta grubu 2 alt gruba ayrıldı. Menorajisi olan (grup I) (n=29) ve menorajisi olmayan (grup II) (n=61). Gruplar yaş, gravida, parite, abortus, RİA kullanım süresi, uterin arter (UA) pulsalite indeksi (PI) ve rezistans indeksi (RI) açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Her 3 grup arasında UA-PI ve UA-RI açısından anlamlı farklılık elde edilemedi. Ancak post-hoc analiz yapılarak gruplar karşılaştırıldığında grup I UA-PI, anlamlı olarak grup III UA-PI'dan daha düşük idi (p=0.038). Sonuç: RİA kullanan ve menoraji gelişen kadınlarda normale göre düşük UA-PI değerleri saptansa da, RİA kullanıcılarında menorajiyi saptamakta yeterince kuvvetli bir belirteç olmayabileceğini düşünmekteyiz.