Yazar "Fidan, Nurdan" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Covıd-19 pnömonisinin toraks bt bulguları ve klinik semptomlar ile ilişkisi
    (Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, 2022) Fidan, Nurdan; Yetiş, Esra Ümmühan Mermi; Günaldı, Alev; Atasoy, Mehmet Mahir
    AMAÇ: Bu çalışmada koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) ile enfekte 185 hastanın ilk başvuru sırasındaki toraks bilgisayarlı tomografi (BT) bulgularının değerlendirilmesi ve demografik veriler ile ilişkisinin sunulması amaçlandı. GEREÇ VE YÖNTEM: Mart - Temmuz 2020 tarihleri arasında, başvuru esnasında çekilmiş toraks BT incelemesi olan, gerçek zamanlı ters transkriptaz-polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR) testi ile COVID-19 tanısı doğrulanmış, hastanemizde yatırılarak takip ve tedavi edilen 185 ardışık hasta çalışmaya alındı. Hastaların demografik verileri, başvuru sırasındaki şikayetleri, RTPCR sonuçları elektronik tıbbi kayıtlarından ve BT incelemeleri PACS sisteminden retrospektif olarak tarandı. Lezyon paterni olarak buzlu cam alanı, konsolidasyon ya da buzlu cam görünümü ile birlikte konsolidasyon bulgusu olması tutulum varlığı olarak kabul edildi. Tutulum tarafı, dağılımı, yaygınlığı, plevraya uzaklığı değerlendirildi. Hava bronkogramı, vasküler dilatasyon, subplevral bant formasyonu, kaldırım taşı bulgusu, traksiyon bronşektazisi, fibroatelektazi, ters halo işareti, tomurcuklu ağaç görünümü, komşu plevrada kalınlaşma, plevral effüzyon, kavitasyon, mediastinal lenfadenopati gibi diğer ek bulguların varlığı kaydedildi. BULGULAR: Olguların yaşları 18 ile 87 arasında değişmekte olup 86’sı (%46,5) kadın ve 99’u (%53,5) erkekti. Olguların %69’unda buzlu cam görünümü ve/veya konsolidasyon bulgusu varken %31’inde BT tutulum bulgusu yoktu ve %28 olguda BT tamamen normaldi. %80’inde bilateral, %87’sinde multilober tutulum görüldü. Buzlu cam görünümü ve/veya konsolidasyona eşlik eden en sık bulgular subplevral bant (%27) ve fibroatelektazi (%25) iken, tomurcuklu ağaç görünümü, kavitasyon, ters halo işareti ve plevral kalınlaşma en az görülen BT bulgularıdır. SONUÇ: Bizim çalışmamız semptomların başlangıç evresinde toraks BT’de bilateral ,periferal veya yamalı multilober buzlu cam alanlarının yaygın olduğunu ancak buna azımsanmayacak oranda konsolidasyonların eşlik ettiğini göstermiştir. Bu bulgulara en sık subplevral bant, fibroatelektazi, kaldırım taşı bulgusu ve vasküler dilatasyon gibi daha geç dönem bulguları eşlik etmektedir. RT-PCR testi sonuçlanmamış olduğunda ya da yanlış negatiflik durumunda bu bulgular COVID-19 lehine yüksek şüpheli olarak değerlendirilmeli, gerekli izolasyon ve erken tedaviye başlanmalıdır.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Determination of congenital absence of palmaris longus tendon with clinical examination and ultrasonography
    (Springer France, 2021) Fidan, Nurdan; Turk, Ayla Cagliyan; Yetis, Esra Ummuhan Mermi; Yucesoy, Cuneyt
    Objectives The tendon of the palmaris longus is commonly used as a tendon graft in many reconstructive surgeries. Palmaris longus absence (PLA) was found in 15% among individuals worldwide. In this prospective study, we aimed to conduct an incidence study in which physical examination methods were confirmed by ultrasonography in PLA, and to evaluate the relationship of absence with age, gender, laterality and dominant hand. Methods The study included 490 cases. They were initially tested to evaluated by physical examination using the Schaeffer's and Hiz-Ediz test for the assessment of the palmaris longus tendon. Additional ultrasonography was performed to confirm its absence in 129 wrists of 78 cases whose tendons could not be visualized or palpated. Results The incidence of tendon absence was 13% by physical examination methods. According to the final results when we added ultrasonography to physical examination methods, the incidence of unilateral, bilateral and overall absence of the palmaris longus were 5%, 9% and 11% respectively. There was no statistically significant difference between individuals with and without PLA in terms of gender, side, age and dominant hand (p = 0.796, p = 0.622, p = 0.397 and p = 0.187, respectively). However, bilateral PLA was statistically significantly higher than unilateral in both genders (p = 0.011). Conclusions We think that agenesis should be proven accurately by ultrasonographic examination for the final result before any surgical procedure with palmaris longus tendon. Furthermore measuring the diameter of the palmaris longus tendon by preoperative ultrasonography can be useful for surgeons who plan a procedure that requires specific measurements.
  • Küçük Resim Yok
    Yayın
    Is the presence of echo-rich periportal cuffing in the liver indicator for abdominal inflammation in pediatric patients?
    (Soc Romana Ultrasonografe Medicina Biologie-Srumb, 2019) Fidan, Nurdan; Yetis, Esra Ummuhan Mermi; Murat, Muammer; Yucesoy, Cuneyt; Turgal, Ebru; Metin, Mehmet
    Aims: Hyperechoic/echo-rich periportal cuffing (ErPC) is defined as an increase in echogenicity relative to the adjacent liver parenchyma. Thickening in the periportal area may occur with proliferation of bile ducts, hemorrhage, oedema, fibrosis, inflammatory changes or a combination of these. The aim of this study is to determine which intraabdominal inflammatory diseases arc associated with the presence of ErPC in the pediatric population and to calculate the sensitivity and specificity of this finding. Material and methods: In this prospective study 200 consecutive children who underwent abdominal ultrasonography (US) were included: group 1, the patient group (100 children with appendicitis, gastroenteritis, mesenteric lymphadenitis, intestinal infection, terminal ileitis and imagination as cause of intra-abdominal inflanunation) and group 2, the control group (100 children). Results: The ErPC was positive in 74 (74%) cases in the patient group and in 3 (3%) in the control group. According to final diagnoses, we found ErPC in most of patients with gastroenteritis (16/17), perforated appendicitis (10/11), mesenteric lymphadenitis (5/6) and acute appendicitis (27/37). The sensitivity of ErPC in indicating intra-abdominal inflammation was 0.80 and its specificity was 0.87. No significant correlation between ErPC and age, gender and CRP was found but a moderate and significant positive correlation between ErPC and WBC (p=0.010; r=0.255) was detected. Very good concordance between observers in terms of the presence of ErPC on abdominal US was found (concordance 97% and kappa 0.93). Conclusions: We consider that the presence of ErPC in pediatric patients, when evaluated alongside clinical and laboratory findings, has a high sensitivity and specificity for inflammatory intra-abdominal pathology.