Yazar "Es, Mehmet Uğur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Koroner anjiografi ile eş zamanlı ‹ntraarteriyel bilgisayarlı tomografi ile aort anevrizması ve periferik arter hastalıklarının görüntülenmesi(Maltepe Üniversitesi, 2011) Es, Mehmet Uğur; Filizcan, Uğur; Onar, Lütfi Çağatay; Erden, Benay; Yılmazer, Mustafa Serdar; Atasoy, Mehmet; Çubuk, Rahmi; Dağdeviren, Bahadır; Arbatlı, HarunAmaç: Periferik arter hastalığı bulunan hastalarda koroner arter hastalığı sıklığı sayıca oldukça yüksek bir orandadır [1]. Periferik arter hastalığının konjestif kalp yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği ve diabetes mellitus gibi komorbiditeleri göz önünde bulundurulduğunda yüksek kaliteli görüntülerin elde edilmesinde daha az kontrast kullanımı gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Bu prospektif çalışma koroner anjiografi sonrası desendan aortada bırakılan pigtail kateter yolu ile yapılan çok kesitli bilgisayarlı tomografik görüntüleme (ÇKBT) tetkikinin etkinliğini ve güvenilirliğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Merkezimizde Aralık 2010 ile Ocak 2011 arasında koroner anjiografi ve ÇKBT gereksinimi olan dört hasta mevcut idi. Aralarında abdominal aort anevrizması da bulunan periferik damar hastalığı öyküsü mevcut bu dört hastanın renal fonksiyonları analiz edildi. Eş zamanlı olarak koroner anjiografi ve ÇKBT yapıldı. Uygulanan bu yeni kombine görüntüleme yönteminde kullanılan kontrast madde miktarları değerlendirildi. Yöntemler: Aralık 2010 ile Ocak 2011 arasında koroner anjiografi ve ÇKBT gereksinimi olan 4 hasta (ort. Yaş 67±4.08 yıl) mevcut idi. Bu dört hastadan birine önceden abdominal aort anevrizmasını gösteren abdominal Doppler ultrasonografi (USG), diğerlerine ise periferik arteriyel Doppler USG yapılmış idi. Koroner anjiografi sırasında kullanılan pigtail kateter desendan aortada bırakılarak hemen sonrasında ÇKBT'nin bu kateter yolu ile yapılması sağlandı. Bulgular: Dört hastadan biri kadın idi. Üç hasta hemodiyaliz gereksinimi olmayan kronik böbrek yetmezliği bulunan hastalardı. Ortalama plazma kreatinin değeri 1.8mg/dl ±0.4 idi. Hastalardan birinin plazma kreatinin değeri 2.4mg/dl iken bu hastanın bilinen jukstarenal aort anevrizması mevcuttu. Bu hasta kontrasta bağlı nefropati açısından en riskli hasta olarak değerlendirildi. Bu kombine görüntüleme yönteminde koroner anjiografide kullanılan non-iyonik radyokontrast miktarı (Iohexol; Omnipaque 350mg/50ml, GE healthcare, Oslo, Norveç) 97ml ±22.4 iken ÇKBT sırasında kullanılan kontrast (iobitriol; Xenetix 350, 350mg/ml; Guerbet, France) madde miktarı 31,25ml±5.5 idi. Sonuç: Periferik ve koroner arter hastalığının birlikte olduğu hastalarda tedavinin erken zamanlaması hastalığın doğal seyri açısından son derece önemlidir. Aort anevrizmalarının tedavisindeki gecikme anevrizmanın endoluminal tedaviye uygunsuz hale gelmesine ya da rüptüre olmasına neden olabilirken periferik arter hastalığında gecikmiş tedavi ilgili ekstremitenin kaybı ile sonuçlanabilir. Periferik damar hastalıklarının ilerleyici karakteri göz önünde bulunduğunda tedavideki zaman kaybı telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir. Hızlı sonuç veren bu yeni yöntem ile daha az kontrast madde kullanılarak organ hasarı azaltılmış ve yüksek kaliteli görüntüler elde edilebilmiştir.