Yazar "Eren, Aynur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Adenovirus and Rotavirus in Children with Acute Gastroenteritis(Aves Yayincilik, Ibrahim Kara, 2007) Akıncı, Nurver; Ercan, Tuğba Erener; Yalman, Nevin; Eren, Aynur; Severge, Burcu; Ercan, GokmenAim: Infectious diarrhea is one of the most important causes of mortality during childhood period in our country. Little is known about the epidemiology of rotavirus and adenovirus infections in Turkey. With this study, we aimed to determine the incidence of rotavirus and enteric adenovirus gastroenteritis in patients admitted to our pediatrics outpatient clinic. Material and Method: Stool specimens of 307 cases, who admitted to our pediatrics outpatient clinic during April 2004 and March 2005 due to diarrhea, were analyzed. Group A rotavirus and adenovirus serotype 40-41 were investigated in the stool specimens with the immunochromatographic test. Results: In 113 of the 307 stool specimens, viral antigens were determined. Of these 113 specimens, adenovirus was identified in 14.9 %, rotavirus in 13.7 %, both rotavirus and adenovirus in 8.2 %. Viral gastroenteritis cases were mostly seen during early spring and winter. The incidence of dehydration was significantly more common in rotavirus cases. Conclusion: Although rotavirus is the most common etiologic agent in viral gastroenteritis, rate of adenoviral gastroenteritis was comparable to that of rotavirus in our study. So, it is advisable to look also for adenovirus antigens since enteric adenoviruses have been recognized as an important cause of gastroenteritis in children.Yayın Değişik yaş gruplarında anti-streptolizin-O ve anti-dezoksiribonükleaz B titrelerinin karşılaştıtılması(Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti, 2004) Eren, Aynur; Çıragil, Pınar; Sur, Haydar; Çapan, Nurver; Gül, MustafaGrup A streptokokların ürettiği dezoksiribonükleaz (DNaz)'lara ve streptolizin-O'ya karşı oluşan antikorlar, bu bakteri ile oluşan, geçirilmiş deri ve solunum yolu infeksiyonlarında tanıya yardımcı olmaktadır. Bu testlerin normal ve patolojik sınırlarını saptamak amacı ile, yaşları 0 ile 85 arasında olan kişilerden alınan 345 serum örneği değerlendirmeye alınmıştır. Örnekler, 0-4 yaş (1. grup), 5-19 yaş (2. grup), 20 ve üzeri (3. grup) yaş grupları olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Serum örneklerinin antistreptolizin-0 ve anti-DNaz B titreleri nefeiometrik yöntem ile ölçülerek (Dade Behring, BN II) yaş gruplarına göre geometrik ortalamaları ve normalin üst limiti değerleri belirlenmiştir. Her üç grupta, antistreptolizin-0 ve anti DNaz B titrelerinde farklılık olduğu görülmüştür Antistreptolizin-0 için en yüksek değerler, 2. grupta saptanmış olup geometrik ortalamaları ve normalin üst limiti değerleri sırasıyla 298 İU/ml ve 420 İU/ml olarak hesaplanmıştır. Anti-DNaz B için yine aynı grupta en yüksek değerler elde edilmiş olup, bu değerler sırasıyla 369 İU/ml ve 575 İU/m) olarak saptanmıştır.Yayın İdrar yolu enfeksiyonu şüphesi olan hastalarda tam idrar analizi sonuçlarının idrar kültürü sonuçlarıyla uyumu(2005) Özakkaş, Fatma; Eren, Aynur; Saporta, Leon; Akşit, Sinan; Aksungar, Hehime Benli[Abstract Not Available]Yayın In vitro yüksek sıcaklıkların biyokimyasal tiroid fonksiyon testleri üzerine etkisi(De Gruyter, 2005) Benli Aksungar, Fehime; Eren, Aynur; Kengil, Işıl; Özcan, EsraSerum serbest triiodotironin (sT3), serbest tiroksin (sT4) ve tiroidi uyarıcı hormon (TSH) düzeyleri biyokimyasal olarak tiroid fonksiyonlarını araştırmak için majör testlerdir. Bu çalışmada in vitro yüksek sıcaklıkların (39°C) total T3, total T4, sT3, sT4 ve TSH düzeyleri üzerine etkisi araştırılmıştır. Çalışmaya tiroid fonksiyonları normal olan 97 hasta dahil edilmiştir. Her hastadan 3 ayrı tüp örnek alınmıştır. Örnekler 15 dakika 3000 g’de 25°C’de (grup I), 39°C’de (grup II) santrifüj edilmiştir. Üçüncü tüpler ise pıhtılaşma sonrasında, 20 dakika 39°C sıcaklıkta sıcak su banyosunda bekletilmiştir (grup III). Grup I, II ve III örneklerinde ELFA ve kemilüminesans yöntemleriyle serum total T3, total T4, sT3, sT4 ve TSH düzeyleri ayrı ayrı çalışılmıştır. Çalışılan Grup II ve Grup III örnekleri, +4°C’de 2 saat bekletildikten sonra aynı testler, tekrar iki ayrı yöntemle çalışılmıştır. Tüm gruplarda serum total T3, total T4, sT4 ve TSH düzeylerinde sıcaklık değişikliklerine bağlı olarak istatistiksel anlamda fark bulunamamıştır. Ancak serum sT3 düzeyleri yüksek sıcaklıktan etkilenmiştir. Sonuçlarımızda gördüğümüz in vitro sıcaklık artışıyla serum sT3 düzeylerinin değişim mekanizması, in vivo olarak vücudun yüksek ısıya maruz kaldığı durumlardaki ile aynı olabilir. Yüksek ateşle seyreden infeksiyonlarda tiroksin bağlayıcı globulinin T4’e olan afinitesinde azalma olduğu gösterilmiştir. Bu şekilde serbestlenen T4’ün, antibakteriyel amaçlarla iodin kaynağı olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Bir iyodunu bırakan T4 ise serbest sT3 halini almaktadır. Bu bulgularla serum sT3 ölçümlerinde sıcaklığın çok iyi kontrol edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Yayın Ria kullanımının genital elora üzerine etkisi, kültür sonuçlarının smear sonuçları ile karşılaştırılması(Maltepe Üniversitesi, 2009) Temelli Akın, Figen; Midi, Ahmet; Çelik, Aygen; Haliloğlu, Berna; İlter, Erdin; Eren, AynurBu çalışmada RİA kullanımının genital flora üzerinde meydana getireceği değişiklikler ve bunun genital sistem enfeksiyonlarına etkisinin araştırılması planlandı. Çalışmaya RİA kullanan 50 ve kullanmayan 50 hasta alındı. Çalışmaya dahil edilen hastalardan iki adet steril pamuklu çubuk yardımıyla alınan sürüntü örnekleri standart kültür yöntemlerine göre işleme alındı. Trichomonas vaginalis için serum fizyolojikle hazırlanan lamlamel preparasyonlar incelendi. Boyalı inceleme için her örnekten iki preparat hazırlandı, bunlardan biri Gram yöntemiyle boyandı ve bakteriyel vajinozis ve vajinit etkenleri için değerlendirildi. Örneklerin aerop, anaerop ve mantar kültürü için ekimleri yapıldı. Ayrıca 100 olgunun smear sonuçları ile kültür sonuçları karşılaştırıldı. Çalışmada hastaların demografik özellikleri arasında anlamlı farklılık tespit edilmedi. Her iki grupta yer alan hastaların vaginal örneklerinde üreyen mikroorganizma türü ve sayısı adına fark saptanmadı. Bu nedenle, RİA kullanımının vaginal florayı etkilemediği ve vaginit etkenleri açısından da anlamlı bir farklılık oluşturmadığı gösterildi. Kültür sonuçları ile smear sonuçları karşılaştırıldığında: kültürde üreme olmayan 48 olgunun dokuzunun smearinde (kandida, kokobasil predominansı vd) gösterildi. Kültürde gardnerella vaginalis (GV) üreyen 21 olgunun dördünde smearde normal flora saptandı. Kültürde kandida üreyen 9 olgunun dördünde smearde kandida görülmedi. Buna karşın smearde zeminde normal flora izlenen 63 olgunun üçünde kandida, dördünde GV saptandı. Smearde kandida izlenen 7 olgunun dördünde kültürde üreme olmadı.Yayın Ria kullanımının genital flora üzerine etkisi, kültür sonuçlarının smear sonuçları ile karşılaştırılması(Maltepe Üniversitesi, 2009) Temelli Akın, Figen; Midi, Ahmet; Çelik, Aygen; Haliloğlu, Berna; İlter, Erdin; Eren, AynurBu çalışmada RİA kullanımının genital flora üzerinde meydana getireceği değişiklikler ve bunun genital sistem enfeksiyonlarına etkisinin araştırılması planlandı. Çalışmaya RİA kullanan 50 ve kullanmayan 50 hasta alındı. Çalışmaya dahil edilen hastalardan iki adet steril pamuklu çubuk yardımıyla alınan sürüntü örnekleri standart kültür yöntemlerine göre işleme alındı. Trichomonas vaginalis için serum fizyolojikle hazırlanan lamlamel preparasyonlar incelendi. Boyalı inceleme için her örnekten iki preparat hazırlandı, bunlardan biri Gram yöntemiyle boyandı ve bakteriyel vajinozis ve vajinit etkenleri için değerlendirildi. Örneklerin aerop, anaerop ve mantar kültürü için ekimleri yapıldı. Ayrıca 100 olgunun smear sonuçları ile kültür sonuçları karşılaştırıldı. Çalışmada hastaların demografik özellikleri arasında anlamlı farklılık tespit edilmedi. Her iki grupta yer alan hastaların vaginal örneklerinde üreyen mikroorganizma türü ve sayısı adına fark saptanmadı. Bu nedenle, RİA kullanımının vaginal florayı etkilemediği ve vaginit etkenleri açısından da anlamlı bir farklılık oluşturmadığı gösterildi. Kültür sonuçları ile smear sonuçları karşılaştırıldığında: kültürde üreme olmayan 48 olgunun dokuzunun smearinde (kandida, kokobasil predominansı vd) gösterildi. Kültürde gardnerella vaginalis (GV) üreyen 21 olgunun dördünde smearde normal flora saptandı. Kültürde kandida üreyen 9 olgunun dördünde smearde kandida görülmedi. Buna karşın smearde zeminde normal flora izlenen 63 olgunun üçünde kandida, dördünde GV saptandı. Smearde kandida izlenen 7 olgunun dördünde kültürde üreme olmadı.