Yazar "Erden, Benay" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın 80'li yaşlarda açık kalp cerrahisi sonrası yaşam kalitesinin “karnofsky skoru” ile analizi(Maltepe Üniversitesi, 2009) Akyıldız, Mahmut; Aksoy, Tamer; Zorman, Yılmaz; Erden, Benay; Onar, Lütfi Çağatay; Yılmazer, Mustafa Serdar; Arbatlı, Harun; Ertürk, EsraAmaç: Günümüzde ileri yaşta açık kalp cerrahisi gereken hastaların sayısı giderek artmaktadır. Birçok bildiri kalp cerrahisinin yaşlılarda güvenli ve kısa dönem sonuçlarının yararlı olduğunu göstermektedir. Bu retrospektif çalışmada; kliniğimizde açık kalp ameliyatı yapılan 80 yaş ve üzeri hastaların erken ve geç dönem sonuçları incelenmiş ve hastaların ameliyat sonrası yaşam kaliteleri; bir performans ve yaşam kalitesi değerlendirme yöntemi olan Karnofsky skorlama yöntemi kullanılarak analiz edildi. Yöntem: Kliniğimizde Eylül 2005 ile Şubat 2008 yılları arasında açık kalp ameliyatı yapılan 424 hastadan 32'sinin 80 yaş ve üzerinde (ortalama 86,78±2.6) olduğu belirlendi. Elde edilen kayıtlar retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastalarımızın 19'u erkek , 13'ü ise kadındı. Hastalarımızdan 3'üne izole aortik valv replasmanı, 1 hastaya kombine koroner bypass + aortikkapakreplasmanı, 28 hastaya ise izole koroner bypas operasyonu yapıldı. Sonuç: 80 yaş ve üzerindeki hasta grubunda açık kalp cerrahisi hastanede kalış süresinin uzaması ve normalden biraz daha yüksek ancak kabul edilebilir bir mortalite ve morbidite oranları göz önüne alınarak uygulanabilir. Bu hastaların erken safhada ameliyata yönlendirilmesi ve kardiyopulmoner bypass (KPB) tekniğinde yapılan hastaya özgü modifikasyonlar sonuçların yileşmesinde etkili olmaktadır.Yayın Carotid enaarterectomy with cervical blockage(EKIN TIBBI YAYINCILIK LTD STI-EKIN MEDICAL PUBL, 2011) Akyildiz, Mahmut; Erden, Benay; Onar, L. Cagatay…Yayın Carotid endarterectomy with cervical blockage Author's response(EKIN TIBBI YAYINCILIK LTD STI-EKIN MEDICAL PUBL, 2011) Akyildiz, Mahmut; Erden, Benay; Onar, L. Cagatay…Yayın Koroner anjiografi ile eş zamanlı ‹ntraarteriyel bilgisayarlı tomografi ile aort anevrizması ve periferik arter hastalıklarının görüntülenmesi(Maltepe Üniversitesi, 2011) Es, Mehmet Uğur; Filizcan, Uğur; Onar, Lütfi Çağatay; Erden, Benay; Yılmazer, Mustafa Serdar; Atasoy, Mehmet; Çubuk, Rahmi; Dağdeviren, Bahadır; Arbatlı, HarunAmaç: Periferik arter hastalığı bulunan hastalarda koroner arter hastalığı sıklığı sayıca oldukça yüksek bir orandadır [1]. Periferik arter hastalığının konjestif kalp yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği ve diabetes mellitus gibi komorbiditeleri göz önünde bulundurulduğunda yüksek kaliteli görüntülerin elde edilmesinde daha az kontrast kullanımı gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Bu prospektif çalışma koroner anjiografi sonrası desendan aortada bırakılan pigtail kateter yolu ile yapılan çok kesitli bilgisayarlı tomografik görüntüleme (ÇKBT) tetkikinin etkinliğini ve güvenilirliğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Merkezimizde Aralık 2010 ile Ocak 2011 arasında koroner anjiografi ve ÇKBT gereksinimi olan dört hasta mevcut idi. Aralarında abdominal aort anevrizması da bulunan periferik damar hastalığı öyküsü mevcut bu dört hastanın renal fonksiyonları analiz edildi. Eş zamanlı olarak koroner anjiografi ve ÇKBT yapıldı. Uygulanan bu yeni kombine görüntüleme yönteminde kullanılan kontrast madde miktarları değerlendirildi. Yöntemler: Aralık 2010 ile Ocak 2011 arasında koroner anjiografi ve ÇKBT gereksinimi olan 4 hasta (ort. Yaş 67±4.08 yıl) mevcut idi. Bu dört hastadan birine önceden abdominal aort anevrizmasını gösteren abdominal Doppler ultrasonografi (USG), diğerlerine ise periferik arteriyel Doppler USG yapılmış idi. Koroner anjiografi sırasında kullanılan pigtail kateter desendan aortada bırakılarak hemen sonrasında ÇKBT'nin bu kateter yolu ile yapılması sağlandı. Bulgular: Dört hastadan biri kadın idi. Üç hasta hemodiyaliz gereksinimi olmayan kronik böbrek yetmezliği bulunan hastalardı. Ortalama plazma kreatinin değeri 1.8mg/dl ±0.4 idi. Hastalardan birinin plazma kreatinin değeri 2.4mg/dl iken bu hastanın bilinen jukstarenal aort anevrizması mevcuttu. Bu hasta kontrasta bağlı nefropati açısından en riskli hasta olarak değerlendirildi. Bu kombine görüntüleme yönteminde koroner anjiografide kullanılan non-iyonik radyokontrast miktarı (Iohexol; Omnipaque 350mg/50ml, GE healthcare, Oslo, Norveç) 97ml ±22.4 iken ÇKBT sırasında kullanılan kontrast (iobitriol; Xenetix 350, 350mg/ml; Guerbet, France) madde miktarı 31,25ml±5.5 idi. Sonuç: Periferik ve koroner arter hastalığının birlikte olduğu hastalarda tedavinin erken zamanlaması hastalığın doğal seyri açısından son derece önemlidir. Aort anevrizmalarının tedavisindeki gecikme anevrizmanın endoluminal tedaviye uygunsuz hale gelmesine ya da rüptüre olmasına neden olabilirken periferik arter hastalığında gecikmiş tedavi ilgili ekstremitenin kaybı ile sonuçlanabilir. Periferik damar hastalıklarının ilerleyici karakteri göz önünde bulunduğunda tedavideki zaman kaybı telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir. Hızlı sonuç veren bu yeni yöntem ile daha az kontrast madde kullanılarak organ hasarı azaltılmış ve yüksek kaliteli görüntüler elde edilebilmiştir.Yayın Koroner arter bypass operasyonunda aortik vent ve pulmoner vent kullanılmasının akciğer hasarlanması üzerine etkileri(Maltepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2012) Erden, Benay; Arbatlı, HarunKardiyopulmoner bypass sonrasında olusan inflamatuar yanıt sonucundagelisebilecek akciğer hasarı, postoperatif morbidite ve mortalitenin artmasındaönemli rol oynamaktadır. Koroner arter bypass cerrahisi sırasında ventriküle dolankan, ventrikül duvar gerilimine neden olarak ciddi ventrikül disfonksiyonu ilesonuçlanır ve pulmoner venöz basınç artarak pulmoner hasar ve ödeme sebep olur.Bu hasarlanma ameliyat sırasında kardiyak vent kullanılarak önlenebilir. Buçalısmada koroner arter bypass ameliyatında kullanılan aortik vent ve pulmonerarteriyel vent sistemleri arasında pulmoner hasarlanma yönünden fark olup olmadığıincelendi.Çalısmaya Grup A (n = 11) aortik vent ve Grup B (n = 11) pulmoner arteriyelvent kullanılan toplamda 22 hasta alındı. ?ki grubun arteriyel kan gazları, plazmadeğerleri ve demografik özellikleri karsılastırıldı. Örneklemeler kalp akciğer pompamakinesine girmeden önce (T1), pompada kros klemp alındıktan sonra ilk 3 dakikaiçinde (T2), protamin verildikten sonra ilk 10 dakika içinde (T3) yapıldı. Alınan kanörneklerinden plazma C-reaktif protein (CRP), alfa-1 antitripsin (A1A), interlökin-6(IL-6), glukoz ve kan gazı ölçümlerinden PO2, PCO2, laktat değerleri karsılastırıldı.Peroperatif verilerden Grup B'nin pompa dengesi Grup A'dan düsük bulundu(p = 0,037). Grup A'nın laktat ortalamaları T1PV, T2PV ve T3PV'den, T2PV'deT3PV'den anlamlı derecede düsük bulundu (p = 0,0001),(p = 0,02). Grup B`ninT2PV IL-6 ortalaması Grup A'dan düsük bulundu (p = 0,021). Grup A'nın T2PV IL-6 ortalaması T3PV'den düsük bulundu (p = 0,021). Grup B'nin postoperatifkullanılan TDP oranları Grup A'dan yüksek bulundu (p = 0,019). Çalısmamızdatespit edilen IL-6, A1A ve laktat düzeyleri istatistiki sonuçlarına dayanarak akciğerkorunmasında pulmoner ventin aortik vente göre daha faydalı olduğunu belirtebiliriz.Yayın Tesadüfen saptanan koroner arter fistülünün cerrahi tedavisi(Maltepe Üniversitesi, 2009) Akyıldız, Mahmut; Aksoy, Tamer; Erden, Benay; Ertür, Esra; Onar, Lütfi Çağatay; Arbatlı, HarunKoroner arter fistülleri, büyük damarlar veya kalbin odacıkları ile koroner arterler arasındaki bağlantılar ile karakterize olan ve nadir görülen anomalilerdir. Bu makalede 68 yaşında 5 yıldan uzun zamandır eforla artış gösteren dispnesi olan erkek hasta sunulmaktadır. Hastanın tetkikleri sırasında yapılan Koroner BT anjiografisinde koroner arter hastalığı tanısı konmuş ve koroner anjiografi önerilmişti. Koroner anjiografide koroner arterlerde önemli derecede bir stenoza rastlanmamış, ancak sol ön inen koroner arterin dalı diagonal arter ile ana pulmoner arter arasındaki fistül oluşumunu ortaya koymuştur.. Başarılı bir cerrahi tedavi ile fistül alanı bulundu, bağlandı ve ayrıldı. Postoperatif dönemde operasyonla ilgili sorunu olmayan hasta 5. gün taburcu edildi.