Yazar "Eraksoy, Haluk" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Is There a Relationship Between Rectal Colonization and Nosocomial Infection of Patients in Intensive Care Unit?(ANKARA MICROBIOLOGY SOC, 2015) Yesilbag, Zuhal; Cagatay, Arif Atahan; Karadeniz, Asli; Basaran, Seniha; Orhun, Gunseli; Ergin Ozcan, Perihan; Ozsut, Halit; Eraksoy, HalukNosocomial infections caused by multidrug-resistant (MDR) microorganisms are a major problem in intensive care units (ICUs) with high mortality and morbidity rates and the prior colonization is an important risk factor for these infections. The aim of this study was to investigate the prevalence of rectal colonization of MDR microorganisms and the association between the microorganisms that caused colonization and infection in the patients with nosocomial infections in ICUs. Rectal swabs were obtained on the day of 0, 3, 7, 14, 21 and weekly thereafter from 80 patients over 18 years of age hospitalized in ICU for more than 48 hours, and cultured for vancomycin-resistant enterococcus (VRE), methicillin-resistant Staphylococcus aureus (MRSA), extended-spectrum beta-lactamase (ESBL)- producing gram-negative bacilli (GNB) and carbapenem-resistant enteric and nonenteric bacilli. Patients whose rectal swabs were not obtained on admission (on the day of 0), were excluded even they were hospitalized more than 48 hours. Bile esculin agar containing 64 mu g/mL ceftazidime and 6 mu g/mL vancomycin, chromogenic MRSA agar and blood agar media, MacConkey agar containing 1 mg/L cefitazidime and ceftriaxone, and 5 mL tryptic soy broth media containing 10 mu g imipenem and meropenem discs were used for identification. Identification of GNB was determined by conventional methods and ESBL production was determined by double-disc synergy test. Patients have been followed up for nosocomial infections. Bacterial identification and antibiotic susceptibility tests were performed with standard microbiological methods. In 37 (46%) of the 80 patients, at least one MDR microorganism was isolated in rectal swab cultures on the day of 0. The most common microorganisms were ESBL-positive E.coli (19%), followed by ESBL-positive K.pneumoniae (13%), carbapenem-resistant P.aeruginosa (10%), ESBL-positive K.oxytoca (3%), MRSA (1%), VRE (1%), carbapenem-resistant Acinetobacter sp. (1%) and carbapenem-resistant K.pneumoniae (1%), respectively. The number of microorganisms isolated from rectal swab cultures on the following days have increased, and on the 7th day, the rate of the patients with rectal colonization ascended to 72%. Out of 80 patients, 52 (65%) had nosocomial infections in the follow-up and the mean duration of infection development was 11.8 +/- 9.9 days in these patients. Patients with and without rectal colonization were compared in terms of subsequent nosocomial infection rates. While no statistically significant difference has been detected between two groups on the day of 0, patients with rectal colonization detected on the day of 3 and 7, had a significantly higher incidence of nosocomial infections (p= 0.02, p= 0.01). Among the patients with ESBL-positive GNB, carbapenem-resistant K.pneumoniae, carbapenem-resistant P.aeruginosa and VRE infections, the same microorganisms have been isolated in the rectal swab cultures taken before the development of infection. This result was statistically significant for each of these microorganisms (p= 0.00 - 0.03). However, such a correlation was not observed for Acinetobacter infections. Since MRSA infections developed in only two patients, no istatistical analysis has been done for this microorganism. In conclusion, our data suggest that MDR microorganisms that cause nosocomial infections, initially colonize the gastrointestinal tract, and early detection of colonized patients in ICUs may help an effective infection control by preventing the spread. of these resistant microorganisms.Yayın Yoğun Bakım Birimindeki Hastaların Rektal Kolonizasyonu ile Hastane Enfeksiyonu Arasında Bir İlişki Var mı?(2015) Özsüt, Halit; Ergin Özcan, Perihan; Karadeniz, Aslı; Orhun, Günseli; Çağatay, Arif Atahan; Eraksoy, Haluk; Yeşilbağ, ZuhalÇok ilaca dirençli (ÇİD) mikroorganizmalarla oluşan hastane enfeksiyonları (HE), yüksek mortalite ve morbidite oranları ile yoğun bakım birimleri (YBB) için başlıca problemdir ve HE gelişiminde önceki kolonizasyon önemli bir risk faktörüdür. Bu çalışmanın amacı, YBB'de HE gelişen hastalarda, ÇİD mikroorganizmalarla rektal kolonizasyon oranlarının ve kolonize mikroorganizmayla HE etkeni arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. YBB'de en az 48 saat süreyle yatan 18 yaş üstü 80 hastadan, yatışlarının 0, 3, 7, 14, 21. günlerinde ve daha uzun yatanlarda haftada bir devam etmek üzere rektal sürüntü kültürleri alınarak; vankomisine dirençli enterokok (VRE), metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA), genişlemiş spektrumlu ?-laktamaz (GSBL) üreten gram-negatif basil (GNB)'ler ve karbapeneme dirençli enterik ve nonenterik basiller açısından değerlendirilmiştir. Yattığı gün (0. gün) rektal sürüntü kültürü alınamayan hastalar, 48 saatten uzun yatsalar bile çalışmaya alınmamıştır. Tanımlamada, 64 ?g/mL seftazidim ve 6 ?g/mL vankomisin içeren safra-eskülin besiyeri, kromojenik MRSA agar ve kanlı agar besiyerleri, 1 mg/L seftazidim ve seftriakson içeren MacConkey agar besiyerleri ve içlerinde 10 ?g imipenem ve meropenem diskleri bulunan 5 mL triptik soy buyyon besiyerleri kullanılmıştır. GNB izolasyonu konvansiyonel yöntemlerle yapılmış, GSBL üretimi çift disk sinerji testiyle belirlenmiştir. Hastalar, gelişen HE açısından izlenmiş, standart mikrobiyolojik yöntemlerle HE etkenlerine yönelik bakteriyel tanımlama ve antibiyotik duyarlılık testleri yapılmıştır. Seksen hastanın 37 (%46)'sinde 0. gün rektal sürüntü kültürlerinde en az bir dirençli mikroorganizma izole edilmiştir. En sık saptanan mikroorganizma GSBL-pozitif E.coli (%19) olmuş, bunu sırasıyla GSBL-pozitif K.pneumoniae (%13), karbapeneme dirençli P.aeruginosa (%10), GSBL-pozitif K.oxytoca (%3), MRSA (%1), VRE (%1), karbapeneme dirençli Acinetobacter sp. (%1) ve karbapeneme dirençli K.pneumoniae (%1) izlemiştir. Sonraki günlerde yapılan rektal sürüntü kültürlerinde izole edilen mikroorganizma sayısının giderek arttığı tespit edilmiş olup, 7. günde rektal kolonizasyon saptanan hastaların oranının %72'ye yükseldiği görülmüştür. Hastaların 52 (%65)'sinde HE gelişmiş olup, bu hastalarda enfeksiyon gelişme süresi ortalama 11.8 ± 9.9 gün olarak saptanmıştır. Rektal kolonizasyon saptanan ve saptanmayan hastalar, daha sonra gelişen HE oranları açısından karşılaştırılmıştır. Sıfırıncı günde iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmezken, 3. ve 7. günlerde kolonizasyon saptanan grupta HE görülme oranı daha fazla bulunmuş olup, 3 ve 7. günlerdeki bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p= 0.02, p= 0.01). GSBL-pozitif GNB, karbapeneme dirençli K.pneumoniae, karbapeneme dirençli P.aeruginosa ve VRE enfeksiyonlarında, enfeksiyon geliştiği günden önce hastalardan alınan rektal sürüntü kültürlerinde aynı etkenler izole edilmiş olup, bu bulgu her bir etken için istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p= 0.00 - 0.03). Acinetobacter enfeksiyonlarında ise böyle bir korelasyona rastlanmamıştır. MRSA sadece iki hastada etken olduğundan istatistiksel değerlendirme yapılmamıştır. Çalışmamız, HE etkeni olan ÇİD mikroorganizmaların önce gastrointestinal kanalda kolonize olduğunu göstermiş olup, YBB'lerde kolonize hastaların önceden tespit edilmesinin dirençli mikroorganizmaların yayılmasını önleyerek etkili bir enfeksiyon kontrolüne yardımcı olacağını düşündürmüştür