Yazar "Akçakoyun, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Distribution of risk factors and prophylactic drug usage in Turkish patients with angiographically established coronary artery disease(Sage Journals, 2002) Sönmez, Kenan; Akçay, Ahmet; Akçakoyun, Mustafa; Demir, Durmuş; Elönü, Orhan Hakan; Pala, Selçuk; Ekşi Duran, Nilüfer; Gençbay, Murat; Değertekin, Muzaffer; Turan, FikretBackground: Coronary artery disease (CAD) is the leading cause of adult deaths in our country. In clinical practice, an adequate level of secondary prevention towards CAD primarily requires full recognition of the distribution of risk factors. The aim of our study was to determine the prevalence of coronary risk factors and the use of prophylactic drugs among patients who have an angiographically proven CAD in our centre, and to compare it with those of the EUROASPIRE I and II studies. Design: Cross-sectional, observational study. Methods: Our patients comprise 617 subjects (516 male, mean age 57.2 +/- 10.8 years) who underwent an angiography between January 2000 and May 2000 for the first time and in whom significant coronary lesions were detected. Age, gender, family history of premature CAD (FH), diabetes mellitus (DM), hypertension (HT), lipid profile, smoking, body mass index, waist circumference, hip circumference and physical activity data were recorded prior to angiography. The medical treatments received by these cases at discharge from hospital were investigated. Data thus obtained were compared with the results of the EUROASPIRE I and II trials, which studied the frequency of existing risk factors and prophylactic drug use among CAD patients in European countries. Results: Hyperlipidaemia, FH, DM, HT, smoking, obesity, central obesity were found in 52, 26, 20, 41, 65, 18 and 29% of patients, respectively. The use of antiplatelets, beta-blockers, ACE inhibitors, statins and calcium antagonists were 99, 86, 40, 63 and 16%, respectively. Conclusion: Upon comparison of the risk factors, prevalence of obesity and DM was found to be similar to the average of nine European countries among our subjects. Smoking was found to be considerably higher, whereas HT, hyperlipidaemia and family history of premature CAD were lower than the European average within our subjects. In our cases the frequency of prophylactic drug usage at discharge was higher than the European means.Yayın Karotis arter stentlerinin erken ve geç sonuçları(2007) Boztosun, Bilal; Aydıner, Ömer; Akçakoyun, Mustafa; Onat, Levent; Karaman, Kutlay; Aksoy, TamerAmaç: Karotis artere stent koyma işlemi cerrahi endarterektomiye alternatif olarak kullanılan yeni bir yöntemdir. Serebral koruma sistemlerinin gelişmesi ile bu işlemin uygulanabilirliği artmıştır. Bu çalışmada, karotis artere perkütan anjiyoplasti-stent uygulanan hastalarda bu girişimin uygulanabilirliği, güvenilirliği ile erken ve geç dönem klinik sonuçları araştırıldı. Yöntemler: Mart 2002 ile Aralık 2004 tarihleri arasında Kadir Has Üniversitesi Radyodiagnostik Anabilim Dalı Girişimsel Radyoloji bölümünde (Florence Nightingale Hastanesi) 28 internal karotis arter darlığına farklı cins ve boyutta balon ve stent uygulanan 26 hasta (15 kadın, 11 erkek yaş 70 ±16 yıl prospektif olarak incelendi. Başvuruları sırasında 10 hasta asemptomatik idi. Hastalardan 1’i amarozis fugaks, 4’ü son 6 ay içinde geçici iskemik atak tariflemekte idi. Bir hasta düşme atakları, bir hasta baş ağrısı nedeni ile hastaneye başvurmuş, ileri tetkiklerde internal karotis darlığı tespit edilmişti. Üç hastada hemipleji, 7 hastada hemiparezi bulguları vardı. Bulgular: Darlık oranları Kuzey Amerika Semptomatik Karotis Endarterektomi Çalışma Grubuna göre hesaplandı. Ortalama darlık %85 olup, %60 ile %95 arasında değişmekteydi. Yirmi sekiz primer internal karotis arter darlığı balon dilatasyon ve stent yerleştirilmesiyle tedavi edildi (teknik başarı oranı %100). İşlem sonrasında ortalama rezidüel stenoz oranı %14’ tü (%0-%30). Stent açılımı ve postdilatasyon sırasında 5 hastada asistoli, 8 hastada bradikardi gelişti. İki hastada stent ile aynı tarafta orta serebral arter dal enfarktı oldu. Bir hastada işlem sonrası 4. saatte reperfüzyon kanaması oldu. İlk 30 günlük takipte hiçbir hastada işleme bağlı ölüm gerçekleşmedi. Bir hasta işlemden sonra dördüncü ayda miyokard enfarktüsü nedeniyle öldü. Bir hastada işlem sonrası birinci ayda şiddetli baş ağrısı nedeniyle çekilen beyin tomografisinde akciğer kanserine bağlı metastatik odaklar görüldü. İşlem sonrası 6. ve 12. ayda yapılan Doppler ultrasonografilerde stent bölgelerinde restenoz izlenmedi, akım formları ve hızları normal sınırlardaydı. İki hastaya 12. ayda kontrol anjiyografi işlemi yapıldı, stent içinde anlamlı restenoz oluşturmayan (%25 ve %30 oranlarında) miyointimal proliferasyon saptandı. Sonuç: Karotid arter stent uygulaması ciddi komplikasyon oranının düşük olması nedeniyle güvenle kullanılabilecek bir yöntemdir. Karotis endarterektomi ile perkütan anjiyoplasti ve stent girişimlerinin sonuçlarını irdeleyen randomize çalışmaları ile karotis arterin tıkayıcı hastalığının tedavisinde stentin rolünün daha iyi anlaşılacağı kanısındayız.Yayın Koroner arter hastalığı bulunan olgularda obezite derecelerinin diğer risk faktörleriyle ilişkisi(Türk Kardiyoloji Derneği, 2002) Sönmez, Kenan; Akçakoyun, Mustafa; Demir, Durmuş; Akçay, Ahmet; Pala, Selçuk; Ekşi Duran, Nilüfer; Bakal, Ruken Bengi; Gençbay, Murat; Değertekin, Muzaffer; Turan, FikretDünya Sağlık Örgütü ve uluslararası kılavuz komitelerince kabul edilmiş beden kitle indeksi (BKİ) ve bel çevresi sınırlarına göre yapılan obezite sınıflamasında, farklı obezite gruplarında yer alan koroner arter hastalığı (KAH 9 olgularında, diğer koroner risk faktörlerinin dağılımını karşılaştırmak, böylece bu sınır değerlerinin diğer koroner risk faktörlerinin dağılımını ne ölçüde belirlediğini incelemektedir.Yayın Which method should be used to determine the obesity, in patients with coronary artery disease? (body mass index, waist circumference or waist-hip ratio)(National Library of Medicine, 2003) Sönmez, Kenan; Akçakoyun, Mustafa; Akçay, Ayhan; Demir, Demet; Ekşi Duran, Nilüfer; Gencebay, Murat; Değertekin, Muzaffer; Turan, FikretObjective: To determine body mass index (BMI), waist circumference and waist-hip ratio (WHR) in cases with angiographically established coronary artery disease (CAD) and to compare the obesity degrees established according to the ranges determined by the International Guidelines Committees for BMI, waist circumference and WHR. Design: Cross-sectional, observational study. Subjects: A total of 617 consecutive cases (516 males, mean age: 57.2+/-10.8 y) with CAD who underwent their first coronary angiography between January 2000 and May 2000. Measurements: Before coronary angiography, their heights, weights, waist and hip circumferences were measured. Waist circumferences, BMI and WHRs were compared both as a whole and also within stratified groups as for sexes and age groups categorized in decades above 40 y of age. Results: Overweight cases comprised approximately half of the patients in both sexes. In males, the percentages of obese cases with respect to BMIs were 15%, while males with action level 2 waist circumferences were detected to be 20%. Obese male patients whose WHRs were >or=0.95 were found to be 51%. In female cases, corresponding percentages of obesity were estimated to be 32, 72 and 86%, respectively. Conclusion: In the same patient groups, the prevalence of obesity, defined by BMI, waist circumference and WHR, could vary three-fold. Thus, some patients may not display a diagnosis of obesity. To prevent this possibility the waist circumference is an easy method, which reflects central obesity more accurately.