Maltepe Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Maltepe, Maltepe Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Yayın
Sağlık iletişiminde dijitalleşme: Kamu sağlığı iletişimi bağlamında SABİM / Digitalizatıon in health communication: SABİM in the context of public health communications
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Kaya, Firuzan; Eyüboğlu, Ezgi
Teknolojik gelişmelerin hız kesmeden ilerlediği günümüzde, iletişim alanı da köklü bir dönüşüm geçirmiştir. Bu dönüşümün merkezinde dijitalleşme bulunmakta birlikte iletişim pratiklerini, araçlarını ve etkileşim biçimlerini temelden değiştirerek birçok sektörde olduğu gibi sağlık iletişimi alanını da etkilemiştir. Dijitalleşme sayesinde sağlık iletişimi, internet siteleri, mobil uygulamalar ve diğer dijital araçlar aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaşma fırsatına sahiptir. Bu noktada kamu sağlığının yararını gözeten Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan ve dijital bir adım olarak anılan SABİM (Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi), halkın sağlığı ile ilgili 7/24 ulaşabilecekleri bir platform sunmaktadır. SABİM’in sağlık iletişimi kapsamında problem çözmedeki rolünün belirlenmesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. İki aşamadan oluşan araştırmanın birinci aşamasında İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı 4 sağlık tesisini ilgilendiren 6926 adet SABİM başvurusu değerlendirmeye alınmış, ikinci aşamada ise Hasta Hakları Biriminde çalışan 20 kişiye derinlemesine görüşme soruları ile yüz yüze uygulanmıştır. Her ikisinde de içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada, dijital bir platform olarak SABİM tarafından bireylerin başvurularına zamanında geri bildirim yapıldığı, sorunların çoğunlukla çözümlendiği ancak sistem kullanıcıları olan Hasta Hakları Birim çalışanlarına göre ise bu durumun değişkenlik gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Yayın
Üniversite araştırma ve seçim sürecinde sosyal medyanın etkisi: Maltepe Üniversitesi örneği / The influence of social media on university search and selection process: The case of Maltepe University
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Ergül, Yankı; Erhan, Eroğlu
Bu araştırma, aday öğrencilerin üniversite tercih süreçlerinde sosyal medyanın rolünü analiz etmeyi amaçlayarak gerçekleştirilmiştir. Vaka çalışması yapılan bu araştırmada 153 anket katılımcısı, 30 derinlemesine görüşme katılımcısı ve üniversitenin sosyal medya ekibinin yer aldığı odak grup bulunmaktadır. Bulgular, sosyal medyanın aday öğrencilerin üniversite araştırmalarını şekillendirmede önemli bir araç olarak işlev gördüğünü göstermiştir. Üniversitelerin resmi hesaplarının, kampüs olanakları, akademik kadro ve öğrenci etkinlikleri hakkında paylaşımları, aday öğrencilerin tercihlerinde etkili olmuştur. Akranlarının deneyimlerini yansıtan paylaşımlar da tercihlerde belirleyici bir etken olarak görülmüştür. Bununla birlikte, olumsuz yanları da göz ardı edilmemelidir. Yüzeysel ve reklam amaçlı içeriklerin etkisi, dikkate alınması gereken bir konudur. Diğer taraftan ebeveynlerin de sosyal medyayı tercih sürecine entegre ettiği gözlenmiştir. Üniversitelerin öğrenci odaklı sosyal medya hesapları oluşturması, akranların daha objektif ve kapsamlı paylaşımlar yapması, ebeveynlerin bilinçli bir şekilde rehber materyallerden yararlanması, rektörün aktif sosyal medya kullanımı, sanal kampüs turlarının gerekliliği belirlenmiştir. Sonuç olarak, bu araştırma, sosyal medyanın üniversite tercih süreçlerindeki rolünün anlaşılmasına katkı sağlamış, üniversite seçim sürecine ve gelecekteki çalışmalara ilham kaynağı olabilecek önemli bulgular sunmuştur.
Yayın
Ergenlerin algıladıkları ebeveyn tutumlarının benlik saygıları ve duygusal zekaları ile ilişkisi / Relationships between self esteem and emotional intellegence of parental attitudes perceived by adolescents
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2017) Orçun Yücel, Duygu; Curun, Ferzan
Bu çalışmanın amacı, ergenlerin algıladıkları anne baba tutumlarının benlik saygıları ve duygusal zekaları ile ilişkisini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda araştırmaya İstanbul ili Kadıköy ilçesinde bulunan İstek Özel Acıbadem Ortaokulundan yaşları 10-15 arasında değişen, 233 öğrenci dahil olmuştur. Katılımcılar, Anne Baba Tutum Ölçeği, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ve Baron Duygusal Zeka ölçeğini doldurmuşlardır. Verilerin analizi için ilk olarak, değişkenler arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla korelasyon analizleri yapılmış, ardından anne baba tutumu ve benlik saygısı değişkenlerinin duygusal zekayı yordama gücünü inceleme amacıyla aşamalı (stepwise) regresyon analizleri yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre söz edilen değişkenlerin birbirleri ile ilişkili olduğu ve duygusal zekanın yordayıcılarının farklı alt boyutlara göre değiştiği bulunmuştur.
Yayın
0-16 yaş arasında çocuğu olan ebeveynler ve sağlık çalışanlarının ateş hakkındaki bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesi ve karşılaştırılması / Evaluation and comparison of the knowledge and healthcare staff that have children between the ages of 0-16
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2017) Özomay Baykal, Gülcan; Tanju, İlhan Asya
Giriş ve Amaç: Ateş çocukluk çağında travma dışı nedenlerle acile başvuruların en sık nedenlerinden biridir. Ateş genellikle basit viral enfeksiyonlara bağlı olup, tedavi gerektirmeyen, kendiliğinden düzelen bir durumdur. Ancak aileler ve sağlık çalışanları çocukları ateşlendiğinde genellikle korku ve endişe yaşamaktadırlar. Araştırmamız İstanbul Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Poliklinik ve Acil servisine başvuran ebeveynler ile sağlık personeli olan ebeveynlerin ateş hakkındaki bilgi ve tutumlarını karşılaştırarak değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Metod: Araştırma İstanbul Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk sağlığı ve Hastalıkları poliklinikleri ve acil servisine başvuran ve araştırmaya katılmayı kabul eden 0-16 yaş arasında çocuğu olan 200 ebeveyn ve 200 sağlık personeli ile yapıldı. Ebeveynlerin sosyo-demografik özelliklerini, ateş, ateşin yönetimi ve ateşli havale konusundaki bilgi ve tutumlarını içeren toplam 52 adet sorudan oluşan anket formu yüzyüze görüşülerek uygulandı. Verilerin değerlendirilmesinde Pearson Ki–Kare analizi kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık için p değeri 0,05 olarak belirlendi. Bulgular: Çalışmaya katılan ebeveynlerin %50 (200)’ si sağlık personeli idi. %23’ü hemşire, %18’i doktor, %5’i teknisyen, %3’ü diğer sağlık personeli ve %1’i acil tıp teknisyeni idi. Sağlık personeli olmayanlar ile sağlık personeli olan ebeveynlerin ateş hakkındaki bilgiyi doktor/hemşireden, kitaplardan, internetten, akrabalardan ve önceki çocuklardan elde ettiği deneyimlerden elde etmelerinde anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0.05). Her iki grupta ateş ölçümünün en sık koltukaltı bölgesinden yapıldığı görülmüştür. Evde derece bulundurmalarına bakıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamadı (p>0.05). Normal vücut sıcaklığını, ateşi ve yüksek ateşi bilmelerine bakıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulundu. Sonuç: Sağlık personeli olan ebeveynler de sağlık personeli olmayan ebeveynler kadar ateş hakkında endişe ve korku yaşamaktadır. Ebeveynlerin ateş, ateş yönetimi ve ateşli havale konusunda eğitimleri sağlanarak, ateş hakkındaki korku ve endişelerinin azalması bunun sonucunda da eksik ve hatalı uygulamaların önüne geçilmesi sağlanabilir.
Yayın
Bozulmuş yeme davranışları olan bireylerin öznel ve ilişkisel deneyimleri: bir fenomenoloji çalışması / Subjective and relational experiences of individuals with impaired eating behaviours: a phenomenology study
(Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Bat, Edanur; Başer Baykal, Nur Funda
Bu araştırmada, bozulmuş yeme davranışları gösteren bireylerin öznel ve ilişkisel deneyimleri ele alınmıştır. Böylece, bozulmuş yeme davranışlarına ilişkin öznel deneyimlerin ve aile, sosyal ilişkiler gibi alanlardaki deneyimlerin bozulmuş yemeyle ilişkisi hakkında bilgi edinmek amaçlanmıştır. Bireylerin deneyimlerinin daha iyi anlaşılabilmesi adına, bir nitel araştırma deseni olan yorumlayıcı fenomenoloji yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın, örneklem grubu belirlenirken ölçüt örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Bu doğrultuda 18-30 yaş arasında bulunan, herhangi bir Yeme Bozukluğu tanısı almamış 396 kişiye Yeme Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği ve Demografik Bilgi Formu uygulanarak bozulmuş yeme davranışları gösteren bireylere ulaşılması amaçlanmıştır. Ölçek toplam puanlarının yüksekten düşüğe doğru sıralanması sonucunda, ölçekten 3 ve üzeri puan alan 40 katılımcıya ulaşılarak çalışmanın ikinci aşamasında yapılacak olan görüşmelerin kapsamı ve içeriği hakkında bilgi verilmiştir. Yapılan bilgilendirmeler sonucunda, görüşmelere katılmak isteyen 13 kadınla görüşme yapılmıştır. Bu görüşmelerde, bozulmuş yeme deneyimiyle ilgili öznel ve ilişkisel deneyimler hakkında bilgi edinmek amacıyla araştırmacı tarafından hazırlanan görüşme sorularından yararlanılmıştır. Görüşmeler esnasında, katılımcıların onayıyla ses kaydı alınmış ve bu ses kayıtları deşifre edildikten sonra analiz edilmiştir. Analizler yapılırken, MAXQDA 22 programından yararlanılmıştır. Yapılan analizlerin sonucunda, ‘ bedenle ilgili deneyimler, bozulmuş yeme davranışları, bilişsel faktörler, duygusal deneyimler, aile ilişkileri ve bozulmuş yeme, sosyal deneyimler ve bozulmuş yeme’ olmak üzere 6 ana tema ve bu temalara ilişkin alt temalar ortaya çıkmıştır. Araştırmanın sonucunda, Yeme Bozukluğu tanısı almayan ancak bozulmuş yeme davranışı gösteren bireylerin öznel deneyimlerinin bedenleriyle ilgili deneyimlerden ve bilişsel, duygusal süreçlerden etkilendiği görülmüştür. Ayrıca; aile üyeleriyle ilişkilerin, aileden gelen bedene-kiloya yönelik yorumların, ebeveynlerle olan ilişkilerin ve ebeveynlerin özelliklerinin de bozulmuş yeme deneyimini şekillendiren faktörlerden olduğu anlaşılmıştır. Tüm bunlara ek olarak, arkadaş ilişkileri başta olmak üzere sosyal ortamlarda diyet-kilo konuşmalarının yapılmasının, yargılanma endişesinin ve sosyal izolasyonun da bozulmuş yeme deneyimi ile ilişkili olduğu görülmüştür. Çalışmanın bulguları, ilgili literatürün ışığında ele alınmış ve yorumlanarak tartışılmıştır.